Partnerinizin başka birine duygusal yakınlık hissederek mi yoksa başkasıyla cinsel birliktelik yaşayarak aldatması mı sizi daha çok rahatsız eder?
Araştırmalara göre kadınların büyük çoğunluğu partnerlerine karşı duygusal kıskançlık hissederken, erkekler cinsel kıskançlık duyarlar.
Kıskançlık, bir rakibin varlığı nedeniyle yaşanan ilişki kaybı ya da ilişkinin kaybedilmesine yönelik bir tehdit sonucu yaşanan olumsuz duygu durumudur (Mathes ve Severa, 1981). Darwin ise kıskançlığı, ilişkiyi korumaya yönelik bir içgüdü olarak görmüş ve genlerini çocuklarına geçirerek soylarını sürdürmeleri için gerekli olduğunu söylemiştir (Buss, Larsen, Westen & Semmelroth, 1992).
Eş seçimi: Kadın ve erkeklerin aradığı özellikler
Evrimsel olarak, eş seçimi rastgele değildir; tam aksine, belli başlı faktörlere göre bu seçim yapılır (ayrıca bkz. : Evrimsel Psikoloji Perspektifinden Erkekler Eş Seçiminde Nelere Dikkat Eder?) . Her iki cinsiyet için, eş seçiminde kibarlık ve karşılıklı sevgi aranan en önemli özelliklerdir. Ancak, kadınlar ve erkeklerin eş seçiminde aradığı bazı özellikler değişkenlik gösterebilir:
Erkekler, eş seçimlerinde fiziksel çekiciliği öne koyar. Kadınlar ise eş seçimlerinde hem kişisel özelliklere (hırslı, dışadönük, zeki, iyi eğitimli) hem de sosyal özelliklere (güç, başarı, toplumsal statü) dikkat eder.
Peki, bu farkın sebebi nedir?
Ebeveyn Yatırımı: Ebeveynler, soylarının devam edebilmesi için çocuklarına birtakım yatırımlar yapar. Kadınların çocuklarına olan yatırımları yüksek olduğu için çocuğunu en iyi şekilde büyütebilmek amacıyla kendisine aile kurmakta yardım edecek, onu ekonomik olarak destekleyecek (hırslı ve dışadönük insanların daha başarılı olduğuna dair inanç) ve ona bağlılık göstererek onu terk etmeyecek bir eş arayışındadır. Bu yüzden de erkeğe göre daha seçicidir. Erkekler ise fiziksel olarak çekici ve genç kadınların doğurganlığını daha yüksek gördüğü ve genlerini taşıyarak soyunu devam ettirebileceğine inandığı için eş seçiminde onları tercih eder (Buss ve Haselton, 2005).
Kıskançlık: Nedir ve Neden Oluşur?
Kadın ve erkekler neden farklı şeyleri kıskanırlar?
Evrim kuramına göre erkekler, partnerinin cinsel sadakatsizliğini daha çok kıskanırlar çünkü babalıkla ilgili kuşku doğar ve doğurgan bir partnerin “rakiplerinden” birine karşı kaybedilmesi söz konusudur. Babalık kuşkusu, çocuklarının gerçek babası olup olmadığına dair duyulan şüphedir. Cinsel sadakatsizlik sonucunda ebeveynin yatırımlarını (maddi ve manevi) başka birinin çocuğuna yapma ihtimali vardır. Bu kıskançlık, kaynaklarını kendi soyundan birine aktararak kendi soyunun sürmesini engellediği için ortaya çıkar. Onlar için “tek cinsel partner” olmak bu sebeple çok önemlidir.
Kadınlar ise partnerleri başka birine dair duygusal yakınlık hissettiğinde daha çok kıskanırlar. Bunun sebebi, erkeğin sağladığı kaynakların ve bağlılığın tehlikede olmasıdır. Kadınlar, eş seçimi konusunda fazlasıyla seçici olduktan ve kendisine/çocuğuna hem maddi hem de manevi kaynaklar sağlayacak bir partner bulduktan sonra ondan bağlılık bekler. Ancak, erkeğin başka bir kadına duygusal yakınlık duyarak onu aldatması tüm bu kaynakların kaybına yol açar.
Kıskançlığa Dair İnançlar
Kıskançlığın gelişiminde sosyal olarak öğrendiklerimiz de etkilidir. Kadınlar cinselliği duygusal yakınlık, sevgi ve şefkatle bağdaştırırken, erkekler bunu bir başarı, heyecan ve fiziksel rahatlama ile ilişkilendirir. Bu yüzden de cinsellikle ilgili olan inanç farklılıkları kıskançlığı da etkiler (Demirtaş-Madran, 2008).
Erkeklerin inancına göre, kadınlar cinsel bir beraberlik yaşamadan da başkalarına âşık olabilirler. Eğer cinsellik varsa, kadınlar duygusal olarak da başkasına yakınlık duyuyordur. Yani, kadınların onları hem duygusal hem de cinsel olarak aldattığını düşünürler. Bu da ilişkinin sonu demektir (Bennett ve diğerleri, 1999).
Kadınların inancına göre ise, erkekler başka birine âşık olmadan da cinsel birliktelik yaşayabilir. Ancak başka birine duyulan duygusal yakınlık, ilişkilerine karşı gerçek bir tehdittir.
EK OKUMALAR:
Evrimsel Psikoloji Eş Seçimlerimiz Hakkında Ne Diyor?
Kaynakça
Bennett, K., Buss, D. M., Choe, J. C., Hasegawa, M., Kirkpatrick, L. A., Lim, H. K., & Shackelford, T. K. (1999). Jealousy and the nature of beliefs about infidelity: Tests of competing hypotheses about sex differences in the United States, Korea, and Japan. Personal Relationships, 6(1), 125-150.
Buss, D. M., & Haselton, M. G. (2005). The evolution of jealousy: A reply to Buller. Trends in Cognitive Science, 9, 506–507.
Buss, D. M., Larsen, R. J., Westen, D., & Semmelroth, J. (1992). Sex differences in jealousy: Evolution, physiology and psychology. Psychological Science, 3, 251–255.
Demirtaş-Madran, A. (2008). Duygusal ve cinsel kıskançlık açısından temel cinsiyet farklılıkları: Evrimsel yaklaşım ve süregelen tartışmalar. Türk Psikiyatri Dergisi, 19(3), 300-309.
Semmelroth, J. (1992). Sex differences in jealousy: Evolution, physiology and psychology. Psychological Science, (3), 251–255
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Yasemin Aksöz tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.