Kelebek etkisi yaygın tanımıyla, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülmez sonuçlar doğurabilmesidir. Edward N. Lorenz’in bilgisayarında hava durumuyla ilgili hesaplamalar yaparken yaklaşık 1/1000 değerindeki küçük bir değişikliğin oldukça farklı sonuçlar yarattığını farketmesiyle ortaya çıkan bu teori başta matematik olmak üzere birçok bilim dalını etkiledi. Lorenz 1972 yılında araştırmasıyla ilgili oldukça dikkat çekici bir örnek verdi:
Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması, Amerika’da fırtına çıkmasına neden olabilir.
Bir sistemdeki kelebeğin kanat çırpması gibi küçük bir etkinin, başka bir sistemi alt üst edecek kadar büyük bir sonuç doğurabilmesi… Kelebek etkisini insan yaşamıyla ilişkilendirdiğimizde, yaptığımız her küçük hareketin geleceğin oluşumunu etkilediğini fark ederiz. Hiçbir şey nedensiz değildir, şuan olan şeyler gelecekte olacak olan şeylerin gereğidir. Özetle:
Parça, bütünün habercisidir ve parçadaki her değişiklik bütünü etkiler.
Kelebek etkisinin bizi ulaştırdığı en önemli sonuç, dünya üzerinde ki tüm canlıların birbirleriyle ilintili olduğu, her şeyin birbirine zincirleme olarak etki ettiği ve yaşamı var edenin bu döngü olduğudur. Hayatımızda önemsiz görünen her ayrıntı, çok basit düzeyde yaptığımız her hareket aslında ya bizim ya da başkasının hayatının akışını etkiler. Sizin evden çıkarken kapınızın önünde uçuşan bir kelebeğe gözünüzün saniyelik süreyle takılması, sıradaki otobüsü kaçırmanıza neden olabilir, ve aynı anda dün gece sevdiği filme tam televizyonunu kapatacakken denk gelen ve izleyen bu yüzden sabah okula geç kalmış bir öğrenci sizin kaçırdığınız tek kişilik yer kalan o otobüse biner, eşiyle tartıştığı için gergin olan ve aracını hızlı kullanan sürücü aniden o otobüsle çarpışır, ve öğrenci ölür. Eğer en küçük bir şey değişseydi tüm sonuçlar değişirdi, değişen her sonuç da yeni bir olasılık doğururdu, gözünüz kelebeğe takılmasaydı, o otobüse o öğrenci binemezdi, ya da öğrenci son anda o filmi görmeseydi, ya da sürücü eşiyle tartışmasaydı.
Herkesin hayatındaki küçücük değişim birinin hayatını kocaman etkiledi, ve arka planda daha birçok kişinin, örneğin otobüsü kaçırdığınız için bindiğiniz taksi, eğer otobüsü kaçırmayıp siz binmeseydiniz sizin yerinize binen müşteri taksiciyi nereye götürecekti? Evet taksici içinde her şey değişti, siz bindiğiniz için bir sonraki taksiye binecek olan müşteri için de, işte kelebek etkisi. Kısacası şimdiki yaşadığımız hayatın nedeni yıllar önce yaşadığımız ufacık bir olay olabilir. Yapılacak her davranışın oluşacak sonuçları getireceğini bilen bizler, bu kuramla insan davranışlarının önemini daha da iyi anlarız, insan hiçbir zaman geleceğin getireceklerinden çekinmemeli ve geçmişteki kararlarını karamsarca sorgulamamalıdır, geçmişte kötü yaşanan olay yaşanmalıydı ki bugün yaşanacak olan iyi şeylere ulaşılabilinsin.
Kaos Teorisine baktığımızda, evrendeki düzensizliğin bile aslında bir düzeni olduğunu anlarız, tüm karmaşa ve kaos en temeldeki küçük olaylardan ve olayların oluş sırasından meydana gelmiştir, yani karmaşadan oluşan düzen içinden çıkılmaz değildir. Ibn-i Heysem “Evren değişimlere rağmen bir düzen, ayrıntılara rağmen bir ahenk içerir” sözü konunun güzel bir özeti niteliğindedir.
Kaos Teorisi ile ilgili daha bilimsel araştırmalar yapmak isterseniz James Gleick’in Kaos kitabını okuyabilirsiniz. Bu konuyla ilgili Benjamin Button filminden seçilmiş şu sahneyi izleyebilirsiniz:
”Bir kelebeğin kanat çırpması dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.”