Son yıllarda, online araçların hızlı bir şekilde yaygınlaşması ve mobil uygulamalar sayesinde sanal toplulukların artması siber toplum adı verilen yeni bir terimin sosyal bilimler literatüründe yer almasına neden olmuştur (Akcan vd., 2020; Öztürk, 2020). Siber zorbalık geleneksel zorbalığın sanal âleme yansıma şeklidir (Erden, 2017). Siber zorbalık, çevrimiçi zarar verme, dijital zorbalık, internet zorbalığı ve elektronik zorbalık olarak da adlandırılmaktadır (Whittaker ve Kowalski, 2015). Crosslin ve Golman (2014) siber zorbalığı teknolojik gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan ve günümüzde git gide gelişen bir olgu olarak ifade etmiştir (Crosslin ve Golman, 2014). Bayram ve Saylı (2011) ise siber zorbalığı “Sanal ortamda modern iletişim araçları kullanılarak başkalarına kasıtlı olarak hakaret edilmesi, onların aşağılanması, dışlanması, tehdit, teşhir ya da rahatsız edilmesi” olarak tanımlamıştır.
Siber psikoloji, klinik siber psikoloji ve adli siber psikoloji olarak ayrılmıştır. Adli siber psikoloji, suçları ve siber kriminal olayları psikolojik teorilerle açıklamaya çalışmaktadır. Örneğin, yapılan çalışmalarda banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması davranışı, kriminal/siber psikoloji alanında ele almaktadır ve kimlik hırsızlığı ve sahtecilik başlığı adı altında incelenebilir. Kriminal siber psikolojinin kapsamına çevrimiçi çocuk pornografisini ve hackerliği de örnek verilebilir (Erden, 2017; Öztürk ve Derin, 2020). Klinik siber psikoloji ise bireylerin internette geçirdiği zaman dilimine odaklanmakta ve DSM-V’teki ‘internet bağımlığı’ gibi bozukluklarla ilgilenmektedir (Öztürk ve Derin, 2020).
Günümüzde problem haline gelmiş siber zorbalık (sanal zorbalık), geleneksel zorbalığın aksine, yüz yüze iletişim gerektirmez, herhangi bir fiziksel güç uygulanmaz ve zorbanın kimliği gizlidir. Siber zorbalar, taciz etmek, tehdit etmek veya aşağılamak için dijital teknolojiyi kullanır. Siber zorbalık, e-posta, mesajlaşma, sosyal medya, çevrimiçi oyunlar gibi elektronik iletişim teknolojilerinin kullanımıyla veya cep telefonuna gönderilen dijital mesajlar ve görüntüler yoluyla oluşur. Sanal ortamlarda, siber zorbalar kendilerini daha özgür hissedip yüz yüze sözel olarak ifade edemedikleri görüşlerini online olarak sanal kimliklerle aktarabilirler.
Siber zorbalık sonucu intihar girişimi, düşük benlik saygısı ve diğer psikolojik sorunlarla karşılaşılabilir (Erden, 2017). Siber mağdur bireyler, ilerleyen zamanlarda aynı şekilde kendileri de siber zorbalık yapma eğiliminde olabilirler (Akcan vd., 2020). Ayrıca, siber zorbalık, gençleri psikopatolojik açıdan olumsuz etkileyebilir. Kowalski ve arkadaşlarının (2008) yaptığı çalışmada, siber zorbalık yapan bireylerin, saldırganca davranmaktan zevk alma, arkadaşları arasında özgüvenli görünmek isteme, gerçek hayatta gösteremediği davranışları sanal ortamda saldırganca gösterme çabaları, sanal ortamda intikam almaya çalışma ve sert ya da soğuk gözükme gibi özellikleri olduğu ifade edilmiştir. Bunlara ek olarak, siber zorbalık yapan bireylerin çocukluk döneminde travmaya maruz kaldıkları yönünde araştırmalar mevcuttur (Erdoğan ve Öztürk, 2020; Öztürk, 2019; Öztürk, 2020; Öztürk ve Derin, 2020).
Mağdur dendiğinde, akla ilk olarak saldırıya uğrayan kişi ya da ‘kurban’ gelir. Bununla birlikte, mağdurlar genellikle zarar verici davranışlara karşı koyabilecek beceri ve statülere sahip değillerdir (Peker vd., 2012). Zorbalar ise empati yoksunluğu olan, başkalarının duygularını önemsemeyen, kendi statüsü ve heyecanı için başkalarına zarar veren kişilerdir. Zorbaların bakış açısından, ideal mağdur konumuna ait belirli özellikler gözlemlenebilir (Peker vd., 2012). Bireylerin çevresindeki dünyaya yönelik doğal ve yoğun merak duygusu, ilgi ve sevgi ihtiyaçları, erişkinler tarafından kolayca yönlendirilebilmeleri ve savunmasızlığı, büyümenin ve bağımsız olmanın doğal bir parçası olan olayı gizleme eğilimi, düşük sosyo-ekonomik düzey, bireyleri ideal mağdur yapabilir (Eroğlu vd., 2015). Ayrıca, erkeklerin daha çok siber zorbalık yaptığı görülmüştür (Akbaba ve Eroğlu, 2013). Erkeklerin siber zorbalığa yatkın olmasının bir sebebi ise zorbaca davranışlarının ebeveynleri tarafından hoş karşılanması (Tanrıkulu vd., 2013), hatta bazen ödüllendirilebilmesi (Özdemir, 2019), kız çocuklarında ise bu tarz davranışların cezalandırılması olabilir (Bayram ve Özkamalı, 2019).
Siber zorbalıkta, mağdur ile zorba arasında bireysel bir temas olmamasına rağmen, mağdur olan kişide depresyon, düşük benlik saygısı, korku, üzüntü, hayal kırıklığı, utanç, intihar, anksiyete, güvensizlik, antisosyal kişilik bozukluğu gibi çok büyük psikolojik zararlar görülmektedir (Hinduja ve Patchin, 2005). Siber bağımlı bireyler düşüncelerinden, duygularından uzaklaşmak, olumsuz olaylardan kurtulmak için online ortamı ve sosyal medyayı çok sık kullanmaktadırlar (Griffiths vd., 2016). Ayrıca, içe dönük kişilerin günlük ortamda kendilerini ifade etmekte zorluk çektiği ve bu nedenle çevrimiçi ortamda kendilerini daha öne çıkararak sosyalleşme ile ilgili sorunlarını bastırmaya çalıştıkları saptanmıştır (Akcan vd., 2020).
Siber Zorbalığa Maruz Kalmış Olgular
Olay, 13 yaşındaki Megan’ın daha önce yakın arkadaşı olan Sarah ile aralarının bir şekilde açılması ve Sarah’nın bu durumu annesine anlatmasıyla başlıyor. Sarah’nın annesi, Josh adında bir erkeğe ait sahte bir Myspace hesabı açıyor ve bu hesap üzerinden Megan ile konuşmaya başlıyor. Kısa sürede Megan ve Josh arkadaş oluyorlar ve sürekli mesajlaşıyorlar. Sonra Josh, Megan’a kötü biri olduğunu ve arkadaşlarının onu sevmediğini söylüyor, hakaret içeren mesajlarla zorbalık yapıyor. Tüm mesajları internete yayılınca Megan ailesinden yardım istiyor. Fakat annesi konuşmayı bitirmesini ve görmezden gelmesini istiyor. Megan bu isteğe uymadığı için kavga ediyorlar. Megan odasına çıktığına hakaret içerikli Josh’tan gelen mesajla karşılaşıyor: “Herkes senin nasıl biri olduğunu biliyor, sen çok kötüsün ve herkes senden nefret ediyor, sen olmadan dünya daha güzel olacak”. Megan’nın son mesajı ise: “Sen bir kızın kendini öldürebileceği türden bir çocuksun.” Sonrasında Megan kendini asarak intihar ediyor. Bu olaydan sonra Amerika’da konuyla ilgili ilk yasa çıkıyor (‘Megan’s Story’, 2007).
Diğer bir olay ise, Amanda Todd’un intiharı. Bu olayda da internet üzerinden sızan uygunsuz resimler sonucu fiziksel ve duygusal bir mağduriyet mevcuttur (CBC News, 2014).
Yaşanan bu olaylardan yola çıkarak şunu söyleyebiliriz ki, zorbalık süreçlerinde mağdura aile ve arkadaş desteği çok önemlidir ve bunlar genellikle koruyucu faktörler olarak karşımıza çıkar (Kavurucu ve Küçük, 2021). Pek çok çocuk veya gencin siber zorbalığa maruz kaldığı ve bunu dile getirmekte zorlandığı göz önünde bulundurulduğunda bu konu üzerine araştırma yapılması ve toplumun bilinçlendirilmesinin oldukça önemli olduğu görülmektedir.
Siber Zorbalığın Hukuki Boyutu
Günümüz siber zorbalık hızlı bir şekilde artış göstermektedir. Fakat ülkemizde hukuki düzenlemeler yeterli değildir. Ülkemizde ve çoğu dünya ülkesinde siber zorbalığa ilişkin doğrudan bir hüküm veya kanun bulunmamaktadır. Türk Ceza Kanununa (TCK) göre, sanal şiddet uygulayarak bir kimsenin yaşamına son verilmesi halinde kasten insan öldürme (Madde 81), intihara yönlendirme (Madde 84), eziyet (Madde 96), tehdit (Madde 106), ayırımcılık (Madde 122), kişilerin huzur ve sükununu bozma (Madde 123), hakaret veya sövme (Madde 125), özel yaşamını izleyerek, iletişimine müdahale ederek içeriğini alay konusu etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal (Madde 132), kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (Madde 133), özel hayatın gizliliğinin ihlali (Madde 134), kişisel verilerin kaydedilmesi (Madde 135), özel yaşamın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi kişisel verileri yok etmemek (Madde 138) gibi maddelere göre yargılanmaktadırlar.
Sonuç
Günümüzde problem haline gelen siber zorbalık dikkat edilmesi gereken önemli bir unsurdur. Özellikle çocuk ve ergenler siber kimlik kullanarak, sosyal medya ortamında popüler olabilir ve kendi kimliklerini gizleyerek farklı bireyler gibi davranabilirler. Öztürk (2003) çocuk yetiştirme stillerinin koruyucu bir faktör olduğunu belirterek doğal ve rehber ebeveynlik stilini önermektedir. Bu ebeveynlik stilinde, çocuklar ve ebeveynler arasında kurulan güvene dayalı, doğal, empati ve duygusal karşılıklılık vardır, bununla birlikte anne ve babalar çocukların karakter oluşumlarında ve değer yargılarının yapılanmasında örnek davranışları, meslek seçimi ve gelecek planları için önemli bir rol oynamaktadır (Öztürk, 2003). Genellikle siber zorbalık yapanların empati duyguları gelişmemiştir, birçoğunda psikiyatrik rahatsızlık ve aile sevgisizliği bulunur. Bu sebepten ötürü, ailenin gösterdiği tutum, sevgi ve yetiştirme tarzı çok önemlidir (Yiğit vd., 2018). Ruhsal sağlık desteğinin de yeterince yapılabilmesi adli ve psikolojik açıdan gereklidir (Öztürk ve Derin, 2020).
Mağdur olan çocuklar depresif, intihara eğilimli, içine kapanmış olabilirler ve okul notlarında ciddi bir düşüş gözükebilir (Erdoğan ve Öztürk, 2020). Bu konuda ebeveynleri, okul öğretmenlerini hatta toplumda yaşayan her bireyi bilgilendirmek gerekir çünkü bu durum bireyselden öte toplumsal bir problem haline gelmiştir (Kavurucu ve Küçük, 2021). Travmatik bir süreç olan siber zorbalık konusunda çocukları bilgilendirmek ve böyle bir durumla karşılaştıklarında adli birimleri bildirmeleri konusunda teşvik etmemiz gerekir. Özellikle okuldaki rehber öğretmenlerin bu konuda önleme ve müdahale seminerleri yapmaları önemlidir (Özdemir, 2019).
Ebeveynler ise çocukların sanal ortamda harcadıkları zaman ve sanal güvenlikleri açısında yol gösterici olmalıdır (Erden, 2017). Ayrıca, aileler, öğretmenler ve okul iş birliği halinde olmalıdır. Aileleri güvenli internet kullanımı ve önemleri hakkında bilgilendirmek önemlidir (Uluçay vd., 2017). Çocuğun bireysel sınırlarını ihlal etmeden, sanal ortamdaki paylaşımlarını gözlemlemeye çalışılmalı ve sağlıklı bir iletişim kurulmalıdır. Çocukların farkındalıklarını artırmak ve sanal ortamda özel bilgilerin paylaşılmaması, profilin herkese açık tutulmaması, rahatsız edici içeriklerin paylaşılmaması gibi noktalarda toplumu bilgilendirmek önemlidir (Kavurucu ve Küçük, 2021). Çocukların siber zorbalığın bir cezasının olduğu, bu durumun suç olduğu ve gerektiğinde bu konuda yetkili mercilere başvurmaları hakkında bilgilendirilmeleri önem arz eder (Öztürk vd., 2020).
Son olarak şunu söyleyebilirim ki, mağduru suçlamak yerine öncelikle bu durumun neden toplumumuzda yaygınlaştığını ve temel etkenleri bularak ilerlememiz gerekir. Örneğin, “mağdur çok internette vakit geçirdiği için başına bunlar geldi” demek yerine, internette fazla vakit geçirmesinin nedenlerini ve başka aktivitelere nasıl yönlendirilebileceğini düşünmek daha doğru olur; çünkü nedenini bulduğunuz zaman değişim başlar.
Ek Okumalar
Siber Dünya ve Toplumla İlişkisi
Kaynakça
Akbaba, S., ve Eroğlu, Y. (2013). İlköğretim öğrencilerinde siber zorbalık ve mağduriyetin yordayıcıları. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 26(1), 105–122. https://dergipark.org.tr/tr/pub/uefad/issue/16697/173572
Akcan, G., Öztürk, E., ve Şarlak, D. (2020). Siber bağımlılıklar ve psikolojik dinamikler. Öztürk E. (Ed.). Siber Psikoloji. 33-40. Ankara: Türkiye Klinikleri Yayınevi.
Bayram, F., ve Özkamalı, E. (2019). Lise öğrencilerinin siber zorbalık yapma ve siber mağdur olma durumlarının incelenmesi. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 20(1), 303–318. https://doi.org/10.17679/inuefd.543251
Bayram., F., ve Saylı, M. (2013). Üniversite öğrencileri arasında siber zorbalık davranışı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 71(1), 107-116.
CBC News. (2014). Amanda Todd case: RCMP detail 5 charges against Dutch citizen. https://web.archive.org/web/20150709234328/http://www.cbc.ca/m/touch/news/story/1.2614034
Crosslin, K., ve Golman, M. (2014). “Maybe you don’t want to face it”- College students’ perspectives on cyberbullying. Computers in Human Behavior, 41, 14–20. https://doi.org/10.1016/j.chb.2014.09.007
Erden, İ. O. (2017). Lise öğrencilerinin siber zorbalık davranışlarına ilişkin okul yöneticilerinin görüşleri. Online Journal of Technology Addiction & Cyberbullying. 4, (1).
Erdoğan, B., ve Öztürk, E. (2020). Siber psikopatolojiler. Siber Psikoloji. Öztürk, E. (Ed.) 25–32. Ankara: Türkiye Klinikleri Yayınevi.
Eroğlu, Y., Aktepe, E., Akbaba, S., Işık, A., ve Özkorumak, E. (2015). Siber zorbalık ve mağduriyetin yaygınlığının ve risk faktörlerinin incelenmesi. Eğitim ve Bilim, 40 (177), 93–107. https://doi.org/10.15390/EB.2015.3698
Griffiths, M. D., Kuss, D. J., Billieux, J., ve Pontes, H. M. (2016). The evolution of Internet addiction: A global perspective. Addictive Behaviors, 53, 193–195. https://doi.org/10.1016/j.addbeh.2015.11.001
Hinduja, S., ve Patchin, J. W. (2007). Offline consequences of online victimization: School violence and delinquency. Journal of school violence, 6(3), 89-112.
Kavurucu, Ö., ve Küçük, L. (2021). Çağın gelişen sorunu siber zorbalık: Çocuk ve ergenlerde siber zorbalığı önleme. Medical Research Report, 4(3), 50–56.
‘Megan’s Story’. (2007). Megan Meier Foundation. https://www.meganmeierfoundation.org/megans-story.
Öztürk, E. (2019, Ocak). Dijital İletişim, siber kimlik, siber alter kişilik ve siber dissosiyasyon. 2. Türk Adli Bilimler Kongresi.
Öztürk E. (2020). Siber toplumlar ve siber hayatlar: dissosiyojen bir ajan olarak dijital iletişim ağları. Öztürk, E. (Ed.), Siber Psikoloji. 1-13. Ankara: Türkiye Klinikleri Yayınevi.
Özdemir, Ö. (2019). Gençler arasında sanal tehlike olarak siber zorbalık. Dergi Karadeniz, 41, 80–91. https://doi.org/10.17498/kdeniz.494627
Öztürk, E., ve Derin, G. (2020). Klinik siber psikolojiden adli siber psikolojiye: Siber travma ve siber reviktimizasyon. Öztürk E. (Ed.) Siber psikoloji. 14-24. Ankara: Türkiye Klinikleri Yayınevi.
Peker, A., Eroğlu, Y., ve Ada, Ş. (2012). Ergenlerde siber zorbalığın ve mağduriyetin yordayıcılarının incelenmesi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12, 185–206.
Tanrıkulu, T., Kınay, H., ve Tolga Arıcak, O. (2013). Siber zorbalığa ilişkin duyarlılık ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik çalışması.Trakya University Journal of Education. 3, (1).
Whittaker, E., ve Kowalski, R. M. (2015). Cyberbullying via social media. Journal of School Violence, 14(1), 11–29. https://doi.org/10.1080/15388220.2014.949377
Yiğit, F. M., Keskin, S., ve Yurdagül, H. (2018). Ortaokullarda siber zorbalık ve aile desteği arasındaki ilişkinin cinsiyet, internet kullanımı ve öğrenim düzeyi bağlamında incelenmesi. Addicta: The Turkish Journal on Addictions, 5, 249–284. https://doi.org/10.15805/addicta.2018.5.2.0050
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden İlayda Çalışkan tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir