Dünyada internetin gelişerek hayatımızda yer edinmesiyle küreselleşme artık daha fazla hissediliyor ve küreselleşmenin yansımaları toplumsal hareketlere dönüşüyor. Artık insanlar rahatsızlıklarını duyurmak, kendi örgütlenmelerini kurmak için internet kanallarını kullanarak daha büyük kitlelere ulaşıyorlar. Sanal dünyanın toplumsal hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğiyle çoktan yüzleştik. Peki bu güçlü ilişki toplum gelişimini nasıl etkiliyor ya da siber dünyanın toplum için tehlikeleri var mı?
Günümüzde iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler medya, siber, internet ve sosyal ağlar gibi birçok yeni kavramın oluşmasına yol açtı. Siber kelimesi de zaten “İnternete ait olan” anlamında kullanılıyor. Bu yeni kavramlar zamanla sosyolojik, kültürel ve ekonomik alanda değişiklikleri beraberlerinde getirdi.
Biyolojik olarak tamamen bu dünyanın bir parçası olan insanların kendi yarattıkları yapay bir gerçekliğe olan bağlılığı tabii ki toplumsal gelişimimizi birçok açıdan etkiledi. Önceden bir fikrin yayılması uzun süreçler gerektirirken, şu an tek bir tuşla büyük kitlelere ulaşabiliyoruz. Dünya üzerinde olan her şeyi aynı gün içerisinde öğrenebiliyoruz. Bilgi hiç olmadığı kadar fazla. İnternet üzerinden doğru bilgilere hızlıca ulaşabildiğimiz gibi, her gün milyonlarca yanlış ve kötü bilgi arasında geziyoruz. Bu karışıklık içinde siber dünyanın gelişimini direkt toplumsal gelişim olarak yorumlamak sanırım tam olarak doğru değil.
Pozitif açıdan baktığımızda, ne olursa olsun internetin gelişimi, insanlık için devrim niteliğinde bir gelişme diyebiliriz. Devletler, kamu kurumları, tüm özel şirketler hizmet için iletişimlerini sanal ortam üzerinden gerçekleştiriyor. Örneğin ekonomik gelişimi incelediğimizde, internet üzerinden maddi gelir sağlayan birçok şirket ya da bireysel hesap olduğunu fark ediyoruz. Bu ekonomik gelişim dolaylı yoldan toplum gelişimini etkiliyor. Bu konuda biraz daha detaylı düşündüğümüzde ekonomideki bu gelişimi küreselleşen ve internet üzerinde popülerleşen markaların getirdiği kapitalist sistemle bile ilişkilendirebiliriz. Başka bir pozitif etki olarak da eğitim ve sağlıktan bahsedebiliriz. Artık öğrenmek istediğimiz çoğu şeyi sanal dersler aracılığıyla öğrenebiliyoruz. Hatta sağlık konusunda bir sıkıntımız olduğunda doktora gitmeden önce interneti kontrol ediyoruz. Toplum gelişimi için olan tüm bu pozitif katkıların yanında toplum gelişimine karşı olan negatif etkileri de yadsınamaz. Siber dünya, toplumsal gelişimin temellerinden birisi olan “gerçek iletişim” kavramını, yüz yüze anlaşabilmeyi engelliyor. Zaten bu kadar hayatımızın içinde olan bir kavramın kötü yönleri olmamasını bekleyemeyiz.
Yukarıda da belirttiğim gibi, kendimizin bir yansımasını oluşturduğumuz internet dünyasının da aynı gerçek hayatta olduğu gibi korkunç yönleri var. Birileri bilişim sisteminize sızabilir, bilgilerinizi izinsiz dağıtabilir ya da bilgisayar ağı üzerinden büyük suçlar işlenebilir. Siber zorbalık, bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla kişi ya da gruplara yapılan tüm zarar verme amaçlı davranışları kapsar. İnsana özgü bir özellik olan suç işlemenin internet aracılığıyla da yapılabilmesi siber dünyanın gerçek toplumla iç içe geçtiğinin bir göstergesidir.
Siber Suçlara Karşı Siber Güvenlik
Önümüzdeki yıllarda robotik teknolojinin geliştirilmesi, aygıt ve verilerin sayılarındaki beklenen artışın yaşanması çok büyük güvenlik kaygılarını beraberinde getirecektir. Siber güvenlik, siber ağlar üzerinde paylaşılan bilgilerin gizliliğinin korunması ve bu ağlar üzerindeki verilerimizin güvenliğinin sağlanmasıdır. Kısaca tüm hayatımızı entegre ettiğimiz internet dünyasından korunmak için güvenlik tedbirlerine ihtiyacımız var.
Sonuç olarak, yeni bir iletişim çağının yaşayışımızı yeniden şekillendirdiği bu süreçte, evrilmiş dijital dünyanın her bir özelliği toplum gelişimini farklı bir yönden etkilemektedir. İnternet dünyası toplum gelişimi için hem bir araç hem de sonuçtur. Yani var olan toplum sanal dünya üzerinden çok hızlı bir şekilde şekillenirken aynı zamanda sanal dünyayı da yoğun biçimde etkiler. Bu güçlü ilişkinin bugün topluma kattıkları ve toplumdan aldıkları günümüzün en popüler araştırma konularından biridir. Bence bu durumu tam anlamıyla anlamak için hala erken. Teknolojinin hayatımıza girişi yeni fakat gelişimi oldukça hızlı, sonu tahmin edilemeyen bu süreç için daha yapılması gereken birçok araştırma var.
Kaynakça
Jordan, T. ve Taylor, P. A. (2004). Hacktivism and Cyberwars: Rebels with a Cause?. Routledge.
Gündüz, M. Z. ve Das, R. (2020). Cyber-security on smart grid: Threats and potential solutions. Computer Networks, 169.
Salicetia, F. (2015).Internet addiction disorder (IAD). Procedia – Social and Behavioral Sciences, 191, 1372-1376.