Kültürel psikopatolojinin ikinci dosyasında ele geçirilme konusunu ele alacağız. Dissososiyasyon (çözülme) bozuklukları içerisinde yer alan “çözülme esrimesi (trans)”nde, bireyin başka bir varlık tarafından ele geçirildiği ve o varlığın kişiyi kontrol ettiği düşüncesi vardır. Kültüre bağlı sendrom olarak ortaya çıkan Djinnati ve Zar çözülme esrimesi altında yer alabilir.
Kültürel psikopatoloji dosyasının ilk yazısı: Kültürel Psikopatoloji Dosyası: Kültür Bağlamında Psikopatolojiyi Anlamak ve Hafırgan
Çözülme Esrimesi
Tanı olarak ele alacak olursak, çözülme esrimesi ICD-10’da F44 “Dissosiyatif bozukluklar grubu” içerisinde F44.3 “trans ve tutulma bozukluğu” olarak yer almaktadır (Wold Health Organization, 1992). İlk olarak DSM-IV’te tanımlanan disosiyatif trans bozukluğu kültüre bağlı şekilde bireyin bilişsel olarak yaşadığı ve davranışların kontrolünü sağlayamadığı rahatsızlıktır (APA, 1994). “Sahiplik transı” ise bir varlığın bireye sahip olup onun bir kimliği haline gelmesi, bazı davranışlara sebep olması inancıdır. DSM-V’te “tanımlanmış diğer bir çözülme bozukluğu” altında “çözülme esrimesi (trans)” olarak yer almaktadır (APA, 2013).
Bireyin ele geçirilme sırasında transa girmesi düşüncesi vardır. Ortamdaki uyaranlara karşı tepki eksikliği mevcuttur. Amnezi ve tekrarlayıcı hareketler görülebilir. Ele geçirildiğini düşünen birey, kendisini ele geçiren varlığı gördüğü halüsinasyonlar yaşayabilir.
Çözülme esrimesinin disosiyatif bozukluklar altında incelemesi ve psikoz sanrılarından farklılaşması üzerine tartışmalar mevcuttur (Maraldi ve diğer., 2021). Travmaya bağlı ortaya çıkabilmesi ve halüsinasyonların olabilmesi nedeniyle farklı tanı kriteri altında incelenebileceği görüşleri bulunmaktadır.
Çözülme esrimesi, psikolojik stres, çocukluk dönemi travması, psikotik bozukluk, konversiyon bozukluğu, iletişim kurmada problemler ve sosyoekonomik çevresel etmenler nedeniyle oluşabilir (During, Elahi, Taieb, Moro ve Baubet, 2011). Çözülme esrimesine sahip olan bireylerin %17’si toplum içerisinde azınlık durumundadır (During ve diğer., 2011). Bu durum, dil ve kültür nedeniyle iletişim sorunlarına yol açtığı için iletişim kurmada problemler altında değerlendirilebilir. Bununla birlikte, daha önce savaş gerçekleşmiş bölgelerde yaygınlığı nedeniyle travma ve ele geçirilme arasında ilişki vardır (Hecker, Beaitmayer ve Van Dujil, 2015). Yapılan çalışmalar incelendiğinde tanı alan kişilerin %50’sinin psikolojik travma bildirdiği görülmüştür (Hecker ve diğer., 2015).
Çalışmalarda bildirilen bazı semptomlar arasında gözle görünmeyen bir varlığı algılama ve varlıkla iletişim kurma inancı mevcuttur (During ve diğer., 2011). Yapılan çalışmalarda, bireylerin beşte birinde amnezi bildirilmiş ve ek olarak “garip rüyalar” ve “seslerin duyulması” semptomları görülmüştür (During ve diğer., 2011; Van Dujiş, Klejin ve Jong, 2014). Beden ele geçirildiğinde ise “titreme”, “tekrarlayıcı hareketler” ve “farklı sesle konuşma” semptomları belirtilmiştir (Van Dujiş ve diğer., 2014).
Kültür
DSM-V’te çözülme esrimesinin kültürel ya da inançsal bir eylemle bağlantılı olmadığı eklenmiştir. Yani çözülme esrimesi, kültürel düşünce ve eylemlerle ilişkili değil, psikopatolojiktir (Maraldi ve diğer., 2021).
İnançlar ve kültürel çevre, ritüellerin ortaya çıkmasında etkili olabilecek bir ortam oluşturmaktadır (Maraldi ve diğer., 2021). Çözülme esrimesi dünya genelinde yaşanabilir (Hecker ve diğer., 2015). Buna rağmen içeriğinin ve semptomlarının ortaya çıkmasında ve üstesinden gelinmesinde kültürel etmenler mevcuttur (Maraldi ve diğer., 2021).
Kültürel psikopatolojilerde yer alan bireyi ele geçiren varlığın kültürde kabulü aynı zamanda bireyi varlıktan kurtarmayı da içerir. Kültürel ritüellerde ele geçirilen ruhtan kurtulmanın önemli bir yeri vardır (Hecker ve diğer., 2015). Birçok kültür de ele geçirilmeden kurtulma veya bireyin kontrole sahip olması için ritüeller uygulanır. Tedavide tanı alan kişilerin %30’una toplumda şifacı olarak bilinen kişilerce geleneksel tıp kullanırken %7’sine şeytan çıkama işlemi uygulanmıştır (During ve diğer., 2011). Cohen’den aktarıldığı üzere “Stambali”, İsrail’de Tunuslu Yahudi bireyler tarafından uygulanan, şeytanın ele geçirdiği kadınlara şifa vermek için yapılan müzik ve danslı ritüeldir (Somer ve Saadon, 2000). Sonuç olarak kültüre bağlı oluşan sendromların geleneksel tedavisi yine kültürle yapılmaktadır.
Farklı toplumlarda kültürde yer alan bir varlık tarafından ele geçirildiği düşüncesi olabilir. Birey dışında, bireyin yaşadığı toplum da bireyin ele geçirildiğini düşünebilir. Kültüre bağlı sendrom olarak da sayılan Djinnati ve Zar‘da ele geçirilme düşüncesi vardır.
Djinnati
İran’da Belucistan eyaletinde kültüre bağlı sendrom olan Djinnati görülmektedir (Bakhshani, Hosseinnbore ve Kianpoor, 2013). Djinnati’de birey ele geçirildiği dönemde kendini Djinn olarak tanıtmaktadır (Kianpoor ve Rhoades, 2006; Bakhshani ve diğer., 2013). Saedi’ye (1975) göre “Hasta genellikle Djinn’in sahip olduğu genç bir kadındır; Djinn’in kadınları sevdiğine ve kadının başka biriyle evlenmesini istemediğine ya da ona sahip olmak istediğine inanılıyor” (akt. Bakhshani ve diğer., 2013).
Bu sendrom sosyal kriz döneminde daha yaygın görülmüştür (Bakhshani ve diğer., 2013). Semptomlarında ağlama, gülme davranışları görülebilir, bir ağrı veya felç ile başlar ve saldırganlık gösterebilirler (Hosseinbor ve Bakhshani, 2014). Toplum da dikkatsizlik ve epileptik bayılmalara Djinn’in sebep olduğu düşünülür (Bakhshani ve diğer., 2013). Bakhshani, Hosseinnbore ve Kianpoor’un (2013) yaptıkları çalışmada erkek vaka görülmemiştir.
Zar
Zar, Etiyopya, Sudan, Mısır, Yemen, Suudi Arabistan gibi geniş coğrafyada görülebilir. İnanca göre Havva, tanrıdan çocuklarını saklamaya çalışır, bunun üzerine Tanrı saklamaya çalıştığı çocuklarını görünmez yapar ve “Zar” denilen ruhların ataları olurlar (Edelstein, 2002).
Baig (2010) bu durumu “Zar, gülme, vurma, şarkı söyleme veya ağlama gibi çözülme dönemlerini içerebilen, ruhsal sahiplenme deneyimine atıfta bulunan genel bir terimdir. İlgisizlik ve geri çekilme de görülebilir. Bu tür semptomlar Doğu Afrika ve Orta Doğu’da görülebilir.” şeklinde açıklamıştır. Zar’ın ele geçirdiği kişinin karşı cinsiyete atfedilen davranışlarda bulunacağı ve karşı cinsiyetin kıyafetlerini giyeceği inancı vardır (Witztum, Grisaru ve Budowski, 1996).
Geleneksel olarak Zar’ın tedavisi yerel şifacı olan ve ruhlarla baş edebilen “Bala Zar” tarafından yapılır (Witztum ve diğer., 1996). İlk olarak Bala Zar dua ve konuşmasıyla bireydeki “Zar” ruhunu ortaya çıkarmaya çalışır. Daha sonra dans eşlik eder. Zar’ın ele geçirilen bireye ”ata binen maymun” olarak göründüğü inanışı mevcuttur (Witztum ve diğer., 1996).
Sonuç
Çözülme esrimesinde bireyin ele geçirilme düşünceleri olabilir ama bunlar kültürel inanışlarla ilişki değildir. Djinnati ve Zar ele geçirilme inanışı olan kültüre bağlı sendromlardır. Ele geçirilen varlık ve bu durumun geleneksel tedavisi kültüre özgüdür.
Daha fazla kültürel psikopatoloji için beklemede kalın!
Ek okumalar:
Kültürel Psikoloji Nedir ve Ona Neden İhtiyacımız Var?
Kaynakça
- American Psychiatric Association. Diagnostic and statistical manual of mental disorders. 4th ed. Washington, DC: Author; 1994.
- Amerikan Psikiyatri Birliği, (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (DSM-5), Tanı ölçütleri el kitabı. (Çev: Köroğlu,E.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
- Baig, B., J. (2010). Social and transcultural aspects of psychiatr.In Companion to psychiatric studies (8th ed.). Elsevier Health Sciences.
- Bakhshani, N. M., Hosseinbore, N., & Kianpoor, M. (2013). Djinnati syndrome: Symptoms and prevalence in rural population of Baluchistan (southeast of Iran). Asian journal of psychiatry, 6(6), 566-570. doi: 10.1016/j.ajp.2013.09.012
- During, E. H., Elahi, F. M., Taieb, O., Moro, M. R., & Baubet, T. (2011). A critical review of dissociative trance and possession disorders: Etiological, diagnostic, therapeutic, and nosological issues. The Canadian Journal of Psychiatry, 56(4), 235-242.
- Edelstein, M. D. (2002). Lost tribes and coffee ceremonies: zar spirit possession and the ethno‐religious identity of Ethiopian Jews in Israel. Journal of refugee studies, 15(2), 153-170.
- Hecker, T., Braitmayer, L., & Van Duijl, M. (2015). Global mental health and trauma exposure: the current evidence for the relationship between traumatic experiences and spirit possession. European Journal of Psychotraumatology, 6(1), 29126.
- Hosseinbor, N., & Bakhshani, N. M. (2014). Djinnati syndrome in baluchestan: the role of traumatic and abuse experiences on individual vulnerability. International journal of high risk behaviors & addiction, 3(4).
- Kianpoor, M., & Rhoades Jr, G. F. (2006). Djinnati, a possession state in Baloochistan, Iran. Journal of Trauma Practice, 4(1-2), 147-155.
- Maraldi, E. O., Costa, A., Cunha, A., Flores, D., Hamazaki, E., de Queiroz, G. P., … & Reichow, J. (2021). Cultural Presentations of Dissociation: The Case of Possession Trance Experiences. Journal of Trauma & Dissociation, 22(1), 11-16.
- World Health Organization. (1992). The ICD-10 classification of mental and behavioural disorders: Clinical descriptions and diagnostic guidelines. Geneva: World Health Organization.
- Saedi, G.H., 1975. Ahle Hava. Amir Kabir Publication: Tehran.
- Somer, E., & Saadon, M. (2000). Stambali: Dissociative possession and trance in a Tunisian healing dance. Transcultural Psychiatry, 37(4), 580-600.
- Van Duijl, M., Kleijn, W., & de Jong, J. (2014). Unravelling the spirits’ message: a study of help-seeking steps and explanatory models among patients suffering from spirit possession in Uganda. International journal of mental health systems, 8(1), 1-13.
- Witztum, E., Grisaru, N., & Budowski, D. (1996). The ‘Zar’possession syndrome among Ethiopian immigrants to Israel: Cultural and clinical aspects. British Journal of Medical Psychology, 69(3), 207-225.
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden İlayda Çalışkan tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.