Narsisizm ve Leonardo da Vinci

Narsisizm Psikolojinin birçok alt alanında narsisizm kavramı üzerinde durulmuştur. Psikanaliz, nesne ilişkileri ve kendilik psikolojisi kuramlarının temel dinamiklerinden biri olan narsisizm, klinik psikolojide bir kişilik bozukluğu olarak yer alır (Demirci & Ekşi, 2017).    DSM-5 Narsisistik Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013). 1. Kendisinin önemine dair büyüklenmeci bir duyguya sahip olmak, 2. Sınırsız başarı,...

Narsisizm

Psikolojinin birçok alt alanında narsisizm kavramı üzerinde durulmuştur. Psikanaliz, nesne ilişkileri ve kendilik psikolojisi kuramlarının temel dinamiklerinden biri olan narsisizm, klinik psikolojide bir kişilik bozukluğu olarak yer alır (Demirci & Ekşi, 2017).   

DSM-5 Narsisistik Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013).

1. Kendisinin önemine dair büyüklenmeci bir duyguya sahip olmak,

2. Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik veya ideal sevgi fantezileriyle meşgul olmak,

3. “Özel” olduğuna ve ancak özel veya üst düzey insanlar tarafından anlaşılabileceğine, onlarla ilişkide bulunması gerektiğine inanmak,

4. Aşırı hayranlık beklemek,

5. Hak sahibi olduğuna inanmak (özellikle ayrıcalıklı muamele görme veya beklentilerine otomatik olarak uyum gösterileceğine dair makûl olmayan beklentilere sahip olmak),

6. Kişilerarası ilişkilerde sömürücü olmak (amaçlarına ulaşmak için insanları kullanmak),

7. Empatiden yoksun olmak (diğerlerinin duyguları ve gereksinimlerini kabullenme veya paylaşmada gönülsüzlük),

8. Diğerlerine haset duymak veya diğerlerinin ona haset duyduklarına inanmak,

9. Kibirli ve küstah davranış veya tutumlar sergilemek, şeklinde ifade edilmiştir.

Büyüklenmeci Narsisizm

Alan yazında narsisizmin çok boyutlu yapısı vurgulanır. Narsisizmin büyüklenmeci alt boyutunda; büyüklenme, saldırganlık, kibir, baskınlık ve kuvvetli özgüven özelliklerine rastlanır. Büyüklenmeci narsisizm yetkinlik ve dışa dönüklük ile pozitif ilişkiliyken, uysallık ve nevrotizm kişilik özellikleri ile negatif ilişkidedir. Büyüklenmeci narsisizmin temel amacı gösterişli bir benliğin sürdürülmesidir (Demirci & Ekşi, 2017).    

Leonardo da Vinci

Tüm zamanların en önemli sanatçılarından biri olan Leonardo da Vinci hakkında günümüze ulaşmış bilgiler oldukça kısıtlı olsa da resimleri ve hayatına dair birçok efsane üretilmiştir. Hakkında yazılan kaynaklarda Vinci’nin narsisistik kişilik bozukluğuyla oldukça uyumlu olduğu pek çok kez vurgulanmıştır (Millon, Grossman, Millon, Meagher & Ramnath, 2004).

Hayatı

Leonardo da Vinci, 15 Nisan 1452 tarihinde Floransa’ya bağlı Vinci kasabasının Anchiano köyünde doğmuştur (Arte, 2020). Kasabanın soylularından biri olan babası Piero Fruosino ve yoksul bir köy kızı olan Vinci’nin annesi Caterina hiç evlenmemiştir.

Küçük yaştayken Vinci’nin bulunduğu Floransa, o dönem Rönesans’a öncelik eden şehirlerden birisiydi. Bu sebeple meşhur pek çok sanatçı ve filozofun da sık uğradığı bir yerdi. Doğayla ve mekanikle ilgili detaylara oldukça önem veren ve ilgi alanları sürekli gelişen ve yenilenen Leonardo da Vinci, gördüğü hemen her şeyi çizip üzerine araştırmalar yapıyordu.

Babası, Leonardo’yu yönlendireceği alan konusunda kararsızlığa düşse de ona iyi bir eğitim verebilmek için aritmetik, gramer, müzik dersleri gibi çeşitli alanlardan dersler aldırıyordu.  Henüz o yaştayken bile Vinci aldığı her derste kısa bir süre içerisinde başarılı oluyor, hatta sorduğu sorularla öğretmenlerini şaşırtıyordu. Çok geçmeden Leonardo’nun resim tutkusu derslerini engellemeye başlamıştı. Derslerde oğlunun başarısının düştüğünü gören babası bir gün oğlunun tüm çizimlerini toplayıp dönemin heykel ve resim ustalarından Verrocchio’nun atölyesine götürdü ve böylece Leonardo, Verrocchio ile çalışmaya başladı.

Verrocchio’nun atölyesinde Botticelli ve Lorenzo gibi dönemin ünlü isimleri olsa da Leonardo kısa süre içerisinde orada da sivrilip özellikle meşhur melek çizimiyle ustası dahil herkesi gölgede bırakmayı başardı. Atölyeye girişinin 5.yılında da atölyeden ayrıldı. Tam da bu zamanlarda babasını kaybeden ve artık yaşamında tek başına olan Leonardo bu durumla ilgili şunları söylemiştir; “Tek başınayken her şey sana aittir, yanında biri varken sadece yarısı sana aittir.” (Arte, 2020).

“Mona Lisa” ve “Son Akşam Yemeği” gibi başyapıtlara imza atmış olan Leonardo da Vinci aynı zamanda eserlerini bitirememek ile de ünlüydü, sürekli bir projeyi bırakıp diğerine geçiyordu. Bitirdiği eser sayısı az olmakla birlikte biten her eseri ise birer başyapıt niteliğindedir (Arte, 2019).

Doymak bilmez bir öğrenme isteği, ressam olarak başladığı hayatına bilim insanı olarak devam etmesini sağlamıştır (Arte, 2020). Bu alanlara dair “Anatomi Üzerine” ve “Resim Üzerine” çalışmaları da diğer birçok çalışması gibi yarım kalmıştır. Leonardo su kanalları ve uçmak üzerine çok ciddi çalışmalar gerçekleştirmiştir, Panama kanalının inşasında Leonardo da Vinci’nin el yazmalarından faydalanılmıştır (Arte, 2020).

Freud ve Leonardo

Leonardo da Vinci’nin hayatı ve yapıtlarının bilmecesi Freud’un da ilgisini çekmiştir. Freud’un 1910’da bu konu için yaptığı ”Leonardo da Vinci’nin Bir Çocukluk Anısı” adlı inceleme çalışması birçok psikanalitik kavramı içermektedir ve Freud’a yüceltme ve narsisizm gibi kavramları tanıma ve tanıtma olanağı sağlamıştır (Quinodoz, 2019). Bununla birlikte aynı zamanda Freud, Leonardo’nun resimlerinin annesi Caterina ile olan erken dönem ilişkilerini yansıttığını vurgulamıştır; Mona Lisa’nın düşündürücü o meşhur gülümsemesini ise kanıt niteliğinde göstermiştir. Meryem Ana, çocuk İsa ve Azize Anna’yı gösteren diğer eserlerinde ise Freud, Leonardo’nun ilki gerçek annesi Caterina, diğeri sonraki yıllarda onunla ilgilenen babasının genç karısı olmak üzere, sahip olduğu iki annenin temsil edildiğini ifade etmiştir (Quinodoz, 2019).

Yaşamı boyunca anne yokluğu çeken hiç anne sevgisi tatmamış Leonardo’nun yaşamının son dönemleri de zorluklarla doludur. Roma’da bulunduğu dönemde büyücülük yaptığı düşünülerek çalışmaları engellenmiş, yalnızca solak olması bile onu türlü sıkıntılara sokmuştur (Arte, 2020). Durumunun iyice kötüleştiği dönemde, yarım bıraktığı işlerle hem Tanrıya hem de insanlığa karşı suç işlediğini düşünerek yaşama veda etmiştir (Arte, 2019). Freud’un da ilgiyle gözlemlediği Leonardo da Vinci’yi bugün büyüklenmeci narsisizm ile birlikte ele alarak yorumlayabiliriz.

Kaynakça

Arte U. (2020). Umberto Arte ile Sanat (15.Baskı). İstanbul: Destek

Amerikan Psikiyatri Birliği, (2013). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (DSM-5), Tanı ölçütleri el kitabı. (Çev: Köroğlu,E.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Demirci, İ., Ekşi, F. (2017). Büyüklenmeci Narsisizmin İki Farklı Yüzü: Narsistik Hayranlık ve Rekabetin Mutlulukla İlişkisi. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2017; 46: 37-58

Millon T, Grossman S, Millon C, Meagher S, Ramnath R. Personality Disorders in Modern
Life. 2nd Ed. New Jersey: John Wiley & Sons, Inc.; 2004.

Quinodoz J. (2019). Freud’u Okumak (3. Baskı). İstanbul: Bağlam

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Yasemin Aksöz tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.


İstanbul Aydın Üniversitesi - Psikoloji

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir