Elysium Evreni – Bölgenin Yapısı ve İdeolojiler

Revachol, köklü bir tarihe sahip, içerisinde dönem dönem çeşitli ideolojileri barındırmış ve önemli savaşlara tanıklık etmiş bir bölge olarak anlatılabilir.

 

“ŞEHRİN FISILTISI – Revachol Bölgesi Endüstri Limanı, insan yapımı sıradağlara benziyor. İçerisinde inanılmaz bir servet yatıyor, gölgesinde de bir o kadar inanılmaz fakirlik var.”

İncelememizin ilk bölümünde, Disco Elysium’un ortaya çıkış hikayesini, oyunun genel özelliklerini, karakterimiz Harry Du Bois’yı ve onda gözlemleyebildiğimiz bazı psikopatolojileri mercek altına almıştık.

Bu bölümde ise oyunun geçtiği kurgusal şehir olan Revachol’den, şehrin tarihi serüveninden, şehir halkının siyasi ve toplumsal yapısından bahsedeceğiz.

Eski Günlerden Çok Uzakta – Revachol

Elysium evreninde Revachol, köklü bir tarihe sahip, içerisinde dönem dönem çeşitli ideolojileri barındırmış ve önemli savaşlara tanıklık etmiş bir bölge olarak anlatılabilir. Bir liman kenti olarak öne çıkan Revachol’ü, oyunda bulunduğumuz zamandan yarım yüzyıl kadar önce ortaya çıkan devrim hareketlerinin bastırılmasıyla yabancı bir koalisyon tarafından yönetilen, kendine ait hükümeti bulunmayan, eski ihtişamını çoktan geride bırakmış ve kaderine terk edilmiş hâlde buluyoruz.

Şehri ortadan ikiye ayıran nehrin bir yakasında yıkık dökük evlerin, yoksullukla ve çeşitli bağımlılıklarla mücadele eden sefalet içindeki insanların; diğer yakada ise ekonomik istikrarını koruyabilmiş bir topluluğun ve daha modern bir şehirleşmenin varlığından bahsedebiliriz. Bu yanıyla Revachol, tezatlıkları aynı anda içinde barındıran bir mıntıka. Kurumların yozlaştığı, imkanların gittikçe azaldığı ve sosyal adaletin son derece zayıf olduğu bu yerde yaşamak çoğu kişi için hayli zorlayıcı…

Martinaise – Kimlik İnşaası

Oyunun genelinde, bölgenin küçük bir bölümü olan Martinaise’de bulunuyoruz. Tekinsiz, soğuk ve kasvetli sokaklarda dolaşırken karşılaştığımız çeşitli insanlardan, kente ve kentin tarihine dair -kendi bakış açılarına göre- bilgiler almamız mümkün. Bu noktada, Disco Elysium’un bize hikaye boyunca kendi ideolojik kimliğimizi inşa etme imkanı da verdiğini görebiliyoruz. Oyun süresince mücadeleden yılmış solcular, işçi sendikası görevlileri, ırkçılar, paralı askerler, kapitalist şirket temsilcileri, ihmale ve istismara maruz kalmış çocuklar ya da zorlukla geçinmeye çalışan balıkçılar gibi çeşitli kesimlerden insanlarla konuşabilir; aldığımız bilgileri kendi süzgecimizden geçirebiliriz. Bu bilgilerden dönemin teknolojik imkanlarına, Elysium dünyasında bulunan kıtalara ve gezegenin şekline, bölgedeki yolsuzluklara ya da kanlı şekilde bastırılmış devrim hareketlerine kadar pek çok şey öğrenmemiz mümkün. Ama bahsettiğimiz diyalogların bir kısmıyla karşılaşabilmek de oyunun genelinde olduğu gibi yapacağımız tercihlerle bağlantılı.

Ayrıca şehirdeki kitapçı dükkanına uğrayarak, çeşitli türlerde yazılmış kitaplardan satın alabilme olanağına sahibiz. Böylece Elysium evreninin popüler polisiye karakterlerini, çok satan aşk romanlarını, coğrafi haritalarını ya da tuhaf alternatif tıp formüllerini keşfedebiliriz.

Oyun içerisinde ziyaret edebileceğimiz bir balıkçı köyü, tarihi kilise, ilaç ve çeşitli ürünler alabileceğimiz bir market, konteynerlerle dolu geniş bir liman, eşya alış-satışı yapabileceğimiz ikinci el dükkanı gibi yerler de mevcut. Bunların yanında görevler boyunca keşfedilmek üzere bizi bekleyen yeni mekanlar da bulunuyor.

La Revacholiere

Revachol’de daha fazla zaman geçirdikçe, hakkında çözümlemeler yapılabilecek tek kişinin Harry Du Bois olmadığını düşünmek muhtemel. Davamızın olay mahalinde göreceğimiz ancak bizi ilk başta pek de hoş karşılamayacak olan Cuno’yla daha çok paydaşlık sağlamayı tercih edersek; aslında onun uzun süredir ihmal ve istismar edilmiş bir çocuk olduğunu, geliştirdiği güvensiz bağlanma örüntüsüyle de doğrudan ilişkilendirebileceğimiz şekilde “Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu” semptomlarını gösterdiğini fark edebiliriz. Bu semptomları, kasıtlı şekilde başkalarını kızdıracak eylemlerde bulunmak, yetişkinler tarafından gelen istek ve kurallara direnme ya da reddetme, huysuzluk ve öfke nöbetleri, sıkça seslendirdiği kin ve intikam arzusu olarak sıralayabiliriz (Uluhan, 2020).

Cuno’nun yanından ayrılıp yüzümüzü bir başka köşebaşına çevirdiğimizde ise birlikte oyun oynayan iki yaşlı Revachol sakinin muhabbetine katılabilir, gençliklerinden bu yana aralarında sürmekte olan kavgayı ikisinin de kaybettiği ve acılarını birlikte yaşamayı seçtikleri dramatik hikayelerini dinleyebilirsiniz.

Kentin tanık olduğu karmaşık ve şiddet dolu yılları da düşündüğümüzde diyalog kurduğumuz neredeyse tüm kişilerin, nesillerdir aktarılan toplumsal bir travmayı taşıdıklarını da görüyoruz. Bu sancılı izleri ve kişilerin yaşam deneyimlerini birleştirdiğimizde, Revachol’de herkesin dinlemeye değer bir hikayesi var diyebiliriz.

İdeolojiler ve Öncüler

Revachol bölgesinin tarihine daha yakından baktığımızda öne çıkan birkaç görüş ve ideoloji gözümüze çarpıyor. Bunlardan biri, uzun seneler önce Dolores Dei’yle ortaya çıkmış olan Dolorianism’dir.

Mavi bir unutmabeni çiçeğini sembol olarak edinen Doloresçilerin, “sevgi, şefkat, otokontrol” sloganını benimsediklerini meslektaşımız Kim Kitsuragi’den öğreniyoruz. Ahlakçı ve daha liberal bir noktada konumlanan görüşün takipçileri olduğu kadar karşıtları da bulunuyor. Oyun içerisinde de kilisenin vitraylarında bulunan Dolores Dei işlemelerini görmek ve etkileşime girmek mümkün.

Bir diğer popüler ideoloji ise Elysium evreninde Kras Mazov’un öncülüğünü yaptığı Bilimsel Komünizm’dir. Oyunda karşılaştığımız Kras Mazov büstüne baktığımızda, bu karakterin sadece düşünceleri açısından değil, görünümüyle de Karl Marx’a benzediğini söyleyebiliriz. Serüvenimizde ilerledikçe, siyah bir zemin üzerine yerleştirilmiş beyaz geyik boynuzları ve bu boynuzların ortasında bulunan beyaz bir yıldızdan oluşan bayraklarıyla karşılaşabiliyoruz.

Mazov önderliğindeki grupların başlattığı devrim hareketlerinin bastırılmasıyla, görüşün temsilcilerinin çoğu ortadan kaldırılmış, kalan az sayıdaki dağılmış takipçileri ise saklanmak ya da görüşlerini gizli tutmak zorunda kalmıştır.

Bunlara ek olarak, oyunda karşılaşıp diyalog kuracağımız kişilerden daha farklı görüşler ve teoriler de öğrenebiliriz. Hikaye boyunca vereceğimiz kararlar ve söylemlerimiz, oyunun bizi komünist, liberal, faşist ya da merkezci gibi sıfatlarla sınıflandırmasına da olanak tanıyor. Oyunun tamamında, Harry’nin yalnızca hafıza problemleriyle, psikolojik sorunlarla ya da çözmeye çalıştığı cinayet davasıyla değil; dünyasını keşfederek kendi ideolojik kimliğini oluşturmakla da uğraştığını söyleyebiliriz.

Sonuç

Disco Elysium; derin psikolojik ögeleri, dramatik sahneleri, vurucu diyalogları, bir yağlı boya tablosunu andıran görselleri, etkileyici seslendirmeleri, esrarengiz senaryosu, geniş tarihi ve kültürel altyapısıyla eşine sık rastlanmayacak bir oyun deneyimi vaadediyor. Oyunu, tercihinize göre farklı cihaz ve platformlarda oynayabilirsiniz. 

Sizlere şimdiden Revachol’de keyifli saatler dilerim!

 

Disco Elysium’un ortaya çıkış hikayesini, oyunun genel özelliklerini, karakterimiz Harry Du Bois’yı ve onda gözlemleyebildiğimiz bazı psikopatolojileri mercek altına aldığım incelememizin ilk bölümü için tıklayın.

Oyun Dünyasından Psikoloji Alanına Yeni Bir Soluk: Disco Elysium

 

Kaynakça

Uluhan, E. F. (2020). Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu. Antalya.

 

*Bu yazı Psikoloji Ağı İçerik Birim Direktörü Ezgi Büşra Akgöz tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlenmiştir.

 

 

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir