DERSİMİZİN KONUSU: DEPREM

Okul, bir çocuğun hayatına sayısız yerden dokunur. Bunu sağlayan yegâne faktör, öğretmenlerdir. Bu zorlu süreçte, sizlerin iyi oluşu da öğrencileriniz için oldukça önemlidir. Onları dinlemeli, onlara güven vermeli, yaşadıklarını normalleştirmelerine yardımcı olmalı ve onları korumalısınız. Onları takdir edip onların duygularını önemsediğinizi hissettirmelisiniz.

Sevgili Öğretmenlerimiz…

Mustafa Kemal Atatürk “Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir.” demiştir. Onun bu sözünü referans alarak ortaya çıkacak eserde; sadece teknik eğitimin değil, insana ait her şeyin rolü olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Bu açıdan baktığımız zaman, sizlere düşen görevin önemini bir kez daha hatırlıyor ve hepinize teşekkür ediyoruz.

Bugünkü Dersimizin Konusu: Deprem

Deprem kuşağında yer alan bir ülkenin vatandaşları olarak bu afete karşı hazırlıklı ve bilgili olmamız çok önemlidir. Farklı yaş gruplarındaki çocukların da kendilerine uygun bir dille bu konuda bilgilendirilmesi onlar açısından oldukça faydalı olacaktır. Böylece yaşanılanları anlamlandırmak onlar için kolaylaşmış olacaktır.

Sınıf ortamında, öğretmenlerin öğrencilerine yaklaşımı oldukça mühimdir. Özellikle, sınıfa deprem bölgesinden gelmiş yeni bir öğrenci varsa, hem öğretmenler hem de diğer öğrenciler ona karşı nasıl davranmaları gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Ona, dışlanmış hissetmeyeceği şekilde yaklaşılmalı ve gereksiz sorular sorarak yaşadıklarıyla ilgili detay almaya çalışılmamalıdır. Depremi yaşamış çocuklar sadece dinlenmeli, yalnız olmadıkları hissettirilmelidir. İhtiyaç dâhilinde, okullarındaki rehber öğretmenleriyle görüşüp, girdikleri bu yeni okul ortamına daha kolay adapte olmaları sağlanmaya çalışılabilir.

Okul Öncesi Dönem Çocukları

  • Bu yaş grubundaki çocuklar için dikkat edilmesi gereken en temel nokta, olabildiğince sade ve net bir dil kullanılması gerektiğidir.
  • Kendilerini güvensiz hissettiklerinde, onlara güven verecek cümleler kurulmalıdır.
  • Okul öncesi dönem çocuklarının bir kısmı, kendilerini sözel olarak ifade etme konusunda henüz tam olarak gelişmemiş olabilirler. Doğal olarak oynadıkları oyunlarla kendilerini ifade etmek isteyeceklerdir. Depremcilik” oynadıklarında engellenmemeleri, kendilerini anlatmak için bir alana sahip olmaları önemlidir.
  • Sizlere bolca soru soracaklarından emin olabilirsiniz. Bu soruları cevaplarken bıkkın görünmemelisiniz.
  • Yaşanan felaketten dolayı kendilerini suçlayabilirler. Bunun önüne geçmek adına onların felaket senaryoları kurmalarını engellemeniz , “Deprem Baba sana kızar” gibi fantastik anlatımlar kullanmamanız gerekir. Gerçekçi konuşmalı ama onları korkutmamaya da özen göstermelisiniz.
  • Bu dönemde süreklilik ve kalıcılık kavramları çocuklarda tam anlamıyla oturmamış olabilir. Ölüm kavramını veya binaların yıkılışını anlamakta zorlanabilirler. Soracakları sorulara anlayışlı bir şekilde açıklama getirmelisiniz. Gerekirse uzaktaki yakınlarının iyi olduklarını onlara kanıtlamak adına telefonda konuşmalarını sağlayabilirsiniz.

Okul Çağı Çocukları

  • Bu yaşlardaki çocuklar bilgiye erişim açısından daha açık hâldedir. Bilgiyi edindikleri kaynaklara özen göstermek ve yanlış fikirlere kapılmalarını engellemek gerekir.
  • Ölüm kavramı onlarda oturmuş olsa bile, yaşanan felaketi anlamlandırmaları kolay olmayacağı için kaygıya sürüklenebilirler. Onlarla konuşurken hislerinizi anlatarak başlayıp kendilerini ifade etmeleri için onlara da bir zemin hazırlamak mantıklı olabilir.
  • Teknik açıdan ağır ve kaldıramayacakları seviyede olmadığı sürece coğrafi anlamda bilgi edinmeleri onlara fayda sağlayacaktır. Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmaları kolaylaşacak ve edindikleri bilgiler ışığında ileride yaşanabilecek bir başka afete karşı hazırlıksız yakalanmamış olacaklardır.
  • Hissettikleri her türlü duygunun anlaşılabilir olduğunu bilmeleri önemlidir. Bu tür durumlarda çocuklar, yetişkinlere olan güven duygusunu kaybedebilirler. Onları koruyabileceklerine olan inançları sarsılabilir. Bu durumda, dikkatlerini yapılan yardımlara ve insanların bu süreçte birbirlerinin yarasını sarmak için nasıl çaba sarf ettiğine çekmek onlara daha iyi hissettirebilir.
  • Okul binasına gelmek onları korkutuyor olabilir. Bu konuda yapılabilecek en faydalı şey, olası bir deprem anında sınıf ortamında nelere dikkat edilmesi gerektiğinin üzerine konuşulmasıdır.

Unutulmamalıdır ki…

  • Okullar, hayatın olağan akışını temsil eden ve eğitim yoluyla normal yaşama geri dönmeyi kolaylaştıran kurumlardır.
  • Çocukların akran desteği alması açısından “okul devamlılığı”  büyük önem arz etmektedir.
  • Okul faaliyetleri, çocukların ihtiyaç duyduğu “sürekliliği, rutini ve normalliği” sağlar.
  • Öğretmen gözlemleri aileyi bilinçlendireceği için çocukların uzun süreli iyi oluş hâllerinin sağlanması kolaylaşacaktır.
  • Okul, bir çocuğun hayatına sayısız yerden dokunur. Bunu sağlayan yegâne faktör, öğretmenlerdir. Bu zorlu süreçte, sizlerin iyi oluşu da öğrencileriniz için oldukça önemlidir. Onları dinlemeli, onlara güven vermeli, yaşadıklarını normalleştirmelerine yardımcı olmalı ve onları korumalısınız. Onları takdir edip onların duygularını önemsediğinizi hissettirmelisiniz.

Emekleriniz için minnettarız!

Kaynakça

Depremi Çocuklara Nasıl Anlatmalıyız? https://www.kimpsikoloji.com/depremi-cocuklara-nasil-anlatmaliyiz/#:~:text=Okul%20öncesi%20dönemde%3A,gibi%20basit%20bir%20açıklama%20yapabilirsiniz

Okul Öncesi Çocuklara Depremi Anlatmak https://gonullupsikolog.org/blog/okul-oncesi-cocuklara-depremi-anlatmak

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Gonca Aktaş tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir