Günümüzün en yaygın psikolojik sorunlarından birisi olan depresyonun, yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da görülme olasılığı yüksektir. “Depresyonun okul öncesi çocuklarda görülme sıklığı binde 3, okul çağındaki çocuklarda binde 4 ile 30, ergenlerde binde 4 ile 64’tür.“* Küçük çocuklarda depresyon sık görülmemekle birlikte, yaş ilerledikçe yetişkin oranlarına yaklaşmaktadır. Neredeyse günlük yaşamın bir terimi olarak adlandırılan depresyon, bireyin bireysel ve sosyal hayatını işlevsiz hale getirmektedir.
Depresyonun temel belirtileri tüm yaş gruplarında aynıdır. Aynı zamanda bireyin depresyonda olduğunu düşündüren ya da tanı koymamızı kolaylaştıran tipik belirtiler vardır. Çocukluk çağı depresyonunun temel belirtileri gelişimsel dönemlere göre farklılık göstermekle birlikte genel olarak şu şekilde özetlenebilir:
- Çocuğun sosyal hayattan, ailesinden ve arkadaşlarından belirgin şekilde uzaklaşması gözlemlenir.
- Ruh durumlarında, davranışlarında ani bozulma görülür. Canlarının sıkıldığını ve üzüntülü hissettiklerini dile getirirler.
- Uyku bozuklukları ortaya çıkar. Aşırı uyuma isteği ya da uyanıklık hissi oluşur.
- Çabuk ve sık ağlama durumu oluşur. Alınganlık durumu ortaya çıkar.
- Karar vermede zorluk yaşar, düşünme de yavaşlar.
- Ders başarısında düşüşler oluşur.
- Kendine inancı düşer ve güvensizlik hissi oluşur.
- İştah değişiklikleri oluşur. Aşırı yeme ya da iştahsızlık hali oluşur.
- Gelecekle ilgili karamsarlık ya da beklentisinin olmayışı gözlemlenebilir.
- Kolay sinirlenme ve kendine kızma görülür.
- Çabuk yorulma ve can sıkıntısı,
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle sık hastalanma,
- Hezeyanlar (mantık dışı düşünceler), zihinsel ve bedensel durgunluk hissi vardır.
- Oyunlara ve bütün faaliyetlere ilgisizlik belirtileri vardır.
- Umursamazlık, boş vermişlik gibi farklı duygu durumları yaşayan bireyler için ilk düşünülen genellikle depresyon olur.
Eğer aileler, öğretmenler ve çocuğun çevresi yukarıdaki belirtilerin birkaçını bile görüyorlarsa anne babayı uyarmalılar. Çocukların gelişimsel dönemleri göz önünde bulundurulduğunda, duygu durumlarındaki değişimlerinin olması ile birlikte iletişim problemleri ve depresif ruh hali belirtileri bize çocukluk çağı depresyonunu işaret eder.
Çocuklarda depresyonu başlatan nedenler genellikle sevdiği bir kişinin kaybı, yetersizlik duygusu, aile içi şiddet, kronik bir hastalığın oluşu, cinsel istismar, duygusal taciz, ebeveynler arasındaki çatışma, boşanma, afetler, kazalar ve çevre değişikliği gibi önemli nedenlerden olabilir.
Çocuk depresyonlarında yakın çevre ile yaşanan sorunlar büyük önem taşıdığı için, çocuğun başka insanlarla ilişkilerinin düzeltilmesi önemli noktadır. Dolayısıyla çocuk ve yakın çevresi iletişim becerileri konusunda bilgilendirilir. Anne baba ile mutlaka görüşülüp onlarında tedaviye aktif bir şekilde katılımları sağlanır. Çocuğun kendisini ifade etmesi açısından rehber öğretmen ile iletişim sağlanmalıdır. Bu durum sadece çocuk ile ele alınmayıp aile, sınıf öğretmeni ve rehber öğretmeni eşliğinde gözlenmelidir. Tedavi ele alınmadığı taktirde çocuğun akademik, sosyal, fiziksel ve ruhsal açıdan olumsuz etkilenmesine yol açacaktır.
Çocuğunuzun yukarıdaki depresyon şikayetlerinden en az 2 tanesinin, en az 1 ay süreyle devam ettiğini düşünüyorsanız, konu hakkına uzman değerlendirmesi için bir uzmana başvurmanızı öneririm.
Kaynakça
Kitabevi, R. (2016). Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi.
Kulaksızoğlu, A. (2015). Ergenlik Psikolojisi. Remzi Kitabevi.
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörleri tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.