Benlik, bireyin kendisine bakış açısıdır. Kişisel atıflarının, geçmiş yaşantılarının, gelecekle ilgili hedeflerinin, sosyal rollerinin onun zihninde temsil edilişi ve zihinde kavramsal ben olarak odaklaşmasıdır. (Fiske&Taylor, 1991)
1950’lerden itibaren öğrenme kuramcılarının da dahil olduğu birçok psikolog bilişsel süreçler ve bunların davranış üzerindeki etkisine odaklanmıştır. Bilişsel psikoloji, dikkat ve bellek gibi temel bilgi işleme mekanizmalarının yanı sıra; düşünme, plan yapma ve karar verme gibi daha üst düzey zihinsel süreçleri inceler. Bu bakış açısının temel yapılarından biri önde gelen bilişsel kuramcılardan olan Aaron Beck tarafından bilişsel psikolojiden uyarlanan şema kavramıdır.
Şema bilginin temel tasarımıdır, mevcut bilgi işleme sürecine öncülük eder ve genellikle dikkat, bellek ve kavrayışta çarpıklıklara yol açar. İnsanlar mizaçlarına, yeteneklerine ve deneyimlerine bağlı olarak farklı şemalar geliştirirler. Şemalar insanların sosyal ilişkilerden nasıl ve ne öğrendiklerini inceleyen sosyal bilişimin bir parçasıdır.
Örneğin, hepimizin diğer insanlarla ilgili şemaları vardır (tembel ya da kariyer yönelimli olmalarına dair beklentilerimiz). Aynı zamanda sosyal rollerle ve olaylarla (bir kayıpla başa çıkmaya çalışan biri için hangi olaylar zincirinin uygun olduğuyla) ilgili de şemalarımız vardır (Clark, Beck, & Alford, 1999; Fiske & Taylor, 1991).
Şemalar yüzlerce farklı bilgi dosyasına benzer ve dört tür şema vardır. Bunlar; kişi, rol, olay ve benlik şemalarıdır.
Benlik şemaları, kim olduğumuz, ne olabileceğimiz ve nelerin bizim için önemli olduğuyla ilgili görüşlerimizi içerir. Bu görüşler bilgileri nasıl algıladığımızı, hatırladığımızı ve bunlara nasıl tepki verdiğimizi etkiler, biçimlendirir ve bozar.
Dünyayla ilgili şemalar ve benlik şemaları, etkin ve örgütlü davranışlar sergileme yeteneğimiz açısından yaşamsal önemdedir çünkü duyularımızı etkileyebilecek derecede karmaşık bilgi dizisinin içinden en alakalı ve önemli bilgi parçalarına odaklanmamızı sağlarlar. Bununla birlikte, şemalar aynı zamanda psikolojik incinebilirliğin de kaynağıdır, çünkü şemalarımızın ya da benlik şemalarımızın bazıları çarpık ya da yanlış olabilir.
Benlik şemaları, benlik kavramıyla uyuşan verilerin hatırlanmasını kolaylaştırıcı bir göreve sahiptir (Fiske, Taylor, 1991). Örneğin; fedakârlık şemasına sahip bir birey, geçmiş yaşantısı ile ilgili anılarını hatırlaması söz konusu olduğunda ilk anda hatırladığı yardımseverlik, desteklemek gibi kavramlar olacaktır. Aynı kişi fedakârlık örneği içeren davranış örneklerini hatırlarken, gelecekte de fedakâr davranışlar göstereceği beklentisi içinde olacaktır ve çevresinden gelen ‘fedakâr değilsin’ mesajlarına tepki gösterecektir.
Bazı şemalarımıza ise inançla sarılırız ve bu da onları değişime dirençli hale getirir. Bunun nedeni, genellikle şemalarımızın tam bilincinde olmamamızdır. Gündelik karar ve davranışlarımız büyük oranda bu referans noktalarından şekillendirilir. Her şeyi olduğu gibi gördüğümüzü düşünürüz ve genellikle “gerçek” dünyanın farklı görünüşleri ya da “doğru” ile ilgili farklı kurallar olabileceğini göz önüne almayız.
Beck’e göre (1967; Beck & Weishaar, 2000; Beck ve diğerleri, 2004; Beck ve diğerleri, 2005) farklı psikopatoloji biçimlerini karakterize eden şey erken olumsuz öğrenme deneyimlerinin bir işlevi olarak gelişen farklı uyumsuz şemalardır. Bu uyumsuz şemalar kaygı, depresyon ve kişilik bozukluğu gibi belirli bozuklukların karakteristik özelliği olan düşünme çarpıklıklarına yol açar. Örneğin, depresif insanlarda olumsuz bilgileri, olumlu ya da nötr bilgilere yeğleyen bellek yanlılıkları olduğu görülmüştür. Bu tip yanlılıklar büyük olasılıkla mevcut depresif durumun pekişmesinde ya da sürmesinde rol oynamaktadır (Mathews&MacLeod, 2005).
Bilgi işlemenin diğer bir önemli özelliği de bilgilerin büyük oranda bilinçli olmayan bir şekilde ya da farkındalığımızın dışında işlenmesidir. Bilişsel psikolojide bilinçli olmayan zihinsel etkinlikler terimi ile yalnızca biz farkında olmasak da işleyen zihinsel süreçler anlatılmak istenir. Psikopatolojiden bir örnek göstermemiz gerekirse, kaygılı insanların dikkatlerinin tehlike bilgilerine yöneldiğini, bu bilgilerin alt algısal olmasının yani kişinin farkındalığı dışında olmasının da bu durumu değiştirmediğini söyleyebiliriz (Matthews & MacLeod,2005).
Benlik şemaları insanların hayatına yön vermesini ve kararlarını etkileyen kişiliğin yapı taşlarıdır. Toplumsal, bireysel ve kültürler arası araştırmalar için ihtiyaç duyulan bir konudur.
Kaynakça
- Beck, A. T. (1967). Depression: Causes and treatment. Philadelphia: University of Pennsylvania Press.
- Butcher, N. J., Hooley J.M. , Mineka S. (2011). Anormal Psikoloji (1.Basım). O. Gündüz, Çev. İstanbul: 2013
- Fiske, S., Taylor, S.E. (1991) Social Cognition. New York:McGraw-Hill.
- Macrea C.N., & Bodenhausen, G.V. (2000). Social congnition: Thinking categorically about others.Annual Review of Psychology,51,93-120.
- Mathews, A. & MacLeod, C. (2005). Cognitive vulnerability to emotional disorders. Annu.Rev.Clin. Psychol.,1 (1), 167-195.
- Plotnik, R. (2007). Psikolojiye Giriş (1.Basım). T. Geniş, Çev. İstanbul: 2009