Aile ve çift terapisi, ortaya çıkışından günümüze dek ivme kazanarak adını sıkça duyurmayı başaran bir psikoterapi türü haline gelmiştir. Belki siz de yakın çevrenizdeki çiftlerin bu terapi modelini deneyimleyip aile veya ikili ilişkilerinde yaşanan sorunları aştıklarına ve ilişkilerini sonlandırmaktan vazgeçerek kurtarmaya karar verdiklerine şahit olmuşsunuzdur. Peki aile ve çift terapisi nedir?
Aile terapisi; aile içinde yaşanan problemlere çözüm önerileri sunmayı, ailenin sorunlu etkileşimini değiştirmeyi ve aile üyelerinin psikolojik olarak sağlamlaştırılmasını hedefleyen bir psikoterapi biçimidir. Aile terapisini bireysel ve grup terapilerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri, aile üyelerini bir bütün olarak ele alması ve önceliği bireylere değil, bireylerin ilişkilerine vermesidir (Engel ve Lingren, 1991). Buradan yola çıkarak terapistin öncelikli görevlerinden birinin aile sistemini ve işlevini anlamaya çalışmak ve bir sonraki adımda, bu bağlamda belirlediği olumsuzlukları, aile üyelerinin de katılımıyla en aza indirmek veya ortadan kaldırılmayı sağlamak olduğu söylenebilir.
Ailelerin terapiye ihtiyaç duymalarına neden olan birçok faktör vardır. Aile üyeleri arasındaki iletişim azlığı veya sağlıksız iletişimin neden olduğu aile içi çatışma ve fikir ayrılıkları aile terapistlerinin çalıştığı birincil sorunlar arasına girebilir. Ebeveynler ve çocukları arasındaki ilişkilerde yaşanan kopukluklar, otorite dengesizlikleri veya disiplin azlığı da aileleri terapi almaya yönlendiren diğer problemlerdir. Ayrıca aile üyelerinden birinin kaybı, doğal yolla veya ekonomik sıkıntılar nedeniyle oluşan travma, hastalık gibi olumsuz olaylar nedeniyle açığa çıkan duygusal çöküntü veya boşluk durumunda da aile terapisinden fayda görülebilir (Engel ve Lingren, 1991; Samancı ve Ekinci, 1998). Aile terapisi, ele aldığı her problemi çözüme kavuşturamayabilir. Aile terapisinin etkinliği genellikle aile üyelerinin motivasyonuna, değişime olan istekliliklerine ve problemlerin çözüleceğine olan inançlarına göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca sorunların şiddeti ve terapistin becerisi de bu durumu etkileyebilir (Engel ve Lingren, 1991).
Markus, Lange ve Pettigrew (1990) tarafından yapılan bir araştırmada; aile terapisi alan, alternatif terapiler alan, az terapi alan ve hiç terapi almayan katılımcılar karşılaştırılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre aile terapisi alanların diğer gruplara oranla %76 daha iyi bir durumda oldukları ortaya konmuştur ki bu sonuca 19 farklı çalışmanın meta analizinden ulaşılmıştır. Ayrıca aile terapisinin etkinliğinin terapiden 1 yıl sonraya kadar devam ettiği ancak bu etkinin terapiden sonraki 18. ay içinde azalmaya başladığı da araştırmanın diğer sonuçlarındandır. Araştırmacılar, sonuçların ileride bu konu hakkında yapılacak olan çeşitli araştırmalardan sonra değişim gösterebileceğini belirtmişlerdir.
Çift terapisi ise ikili ilişkilerinde problem, sıkıntı veya çatışma yaşayan çiftlerin arasındaki bozuklukları değiştirerek gidermeye yönelik bir psikoterapi türüdür. Çift terapisini evlilik terapisinden ayıran detay, terapinin aile üyelerine nazaran evli eşler, birlikte yaşayan çiftler veya birlikte yaşamayıp ilişki içinde olan partnerler üzerinde yapılıyor olmasıdır (Kramer, Bernstein ve Phares, 2014).
Doss, Simpson ve Christensen (2004) tarafından yapılan bir çalışmada, çiftlerin hangi nedenler doğrultusunda terapiye yöneldikleri araştırılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre çiftlerin yarısından fazlasının ilişkilerindeki duygusal ve iletişimsel problemler nedeniyle terapiye ihtiyaç duydukları belirtilmiştir. Bu bulguyu %46 oranla boşanma ve ilişkiyi geliştirme isteği izlemiştir. Diğer nedenler ise tartışma içinde olma, çocuklarla ilgili problemler ve güven sorunları ile ilgili sıkıntılardır.
Çift terapisinde, çiftler genellikle seanslara birlikte alınırlar ama bazı durumlarda çiftler (örneğin, evliliklerini veya ilişkilerini bitirmek üzere olan ama çocukları veya diğer sebepler nedeniyle bu süreci en az hasarla atlatmak isteyen çiftler) terapinin bazı seanslarına veya tüm terapiye ayrı ayrı gelirler (Kramer, Bernstein ve Phares, 2014).
Çift terapistinin tutumu, çift terapisinin ekollerine göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak terapist, partnerler arasındaki problemleri çözmek için onlara bu stresli durumları nasıl aşmaları gerektiğine dair paylaşımlarda bulunur. Örneğin aradaki kopuk iletişimin sağlamlaştırılması için stratejiler vermek, çiftlerin birbirlerine olan sorumluluklarını gündeme getirerek çiftler arasındaki sorumluluk bilincinin önemini vurgulamak, çiftleri geçmişte yaşanan gönül kırıklıklarına takılı kalmaktan ziyade günümüzdeki sorunlarıyla ilgilenmeye teşvik etmek ve uzlaşmaya varılması için uygun koşulları sağlamak terapistin etkili bir terapi sürecinin oluşturulması amacıyla yerine getirmesi gereken görevleri arasında sayılabilir (Kramer, Bernstein ve Phares, 2014).
Çift terapisinin etkinliğini 857 katılımcıyla araştıran bir çalışmada, çift terapisinin öncesinde ve sonrasında yapılan değerlendirmeler sonucunda danışanların ilişki memnuniyetinde anlamlı bir artış olduğu ortaya konmuştur (Hewison, Casey ve Mwamba, 2016). Sonuçların, çift terapisinin etkililiğini araştıran diğer bilimsel araştırmalara göre değişiklik gösterebileceği de unutulmamalıdır.
Kaynakça
- Doss, B. D., Simpson, L. E., & Christensen, A. (2004). Why do couples seek marital therapy? Professional Psychology: Research and Practice, 35(6), 608-614.
- Engel, J.W. & Lingren H.G. (1991). Marriage and Family Therapy: Who needs It? Where to Find It? (Research Extension Series 127). Honolulu: Hawaii Institute of tropical Agriculture and Human Resources. (ERIC Document Reproduction Service No. ED 336 712).
- Hewison, D., Casey, P. & Mwamba, N. (2016). The effectiveness of couple therapy: Clinical outcomes in a naturalistic United Kingdom setting. Psychotherapy, 53(4), 377-387.
- Kramer, G.P., Bernstein D.A. & Phares, V. (2014). Klinik Psikolojiye Giriş. (İ. Dağ, Çev. Ed.).
- Ankara. Mentis Yayıncılık.
- Markus, E., Lange, A., & Pettigrew, T. F. (1990). Effectiveness of family therapy: A meta-analysis. Journal of Family Therapy, 12(3), 205-221.
- Samancı, A.Y. & Ekici G. (1998). Aile Terapisi. Düşünen Adam, 11(3), 45-51.
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörleri tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.