Giriş
Duygu odaklı terapi, kişilerin içsel deneyimlerini tekrardan yapılandırarak sağlıklı bağlanma örüntüleri oluşturabilmelerine yardımcı olan bütüncül bir terapi yaklaşımıdır (Greenberg & Paivio, 2003).
Bu yaklaşımda öncelikli hedefin, bireyin duygusal farkındalığını artırıp ikincil duyguları çözümleyerek birincil duygulara erişimi sağlamak olduğunu söylemek doğru olacaktır. Duygu odaklı terapinin özellikle yas süreçleri, travmatik bağlanma deneyimleri ve duygusal problemler üzerindeki etkisi çeşitli çalışmalarla birlikte başarıyla ortaya konmuştur (Goldman & Greenberg, 2015).
Bu yazıda, FX’in başarılı dizisi The Bear’da yer alan Carmen Berzatto karakterini duygu odaklı terapi ekseninde mercek altına alıyoruz.
Yorgun şefimiz Carmen’in travmatik çocukluk yaşantılarını, abisinin ani kaybı karşısındaki yas sürecini ve olası başa çıkma/iyileşme yöntemlerini birlikte inceleyelim.
Yaşananlar ve Yaşanamayanlar: Carmen’e ne oldu?
Carmen’in yaşadığı travmaların başında abisi Michael’ın ani intiharı gelmektedir. Michael, Carmen için yalnızca bir abi figürü değil; kusursuz bir şef, güvenli bir alan ve çocukluğundan beri hayran olduğu bir idol olarak konumlanmıştır. Bu noktada, Michael’ın ölümünün sevilen bir aile ferdinin yitiminden çok daha fazlası olduğunu söyleyebiliriz.
Michael’ın intiharının ardından Carmen’e kalan aile restoranı ise sadece fiziksel bir mekan değil, aynı zamanda tamamlanmamış bir ilişkinin, yaşanamayanlara dair hayal kırıklığının, özlenen bir bağın ve bastırılmış duyguların somut hâlidir.
Duygu odaklı terapi bakış açısına göre, bu tür travmatik kayıplar bireyde işlenememiş birincil duyguların (örneğin terk edilme korkusu, yalnızlık ve değersizlik hissi) bastırılmasına sebep olur. Bu duygular ise zamanla, tıpkı Carmen’de de gördüğümüz gibi ikincil tepkiler olan öfke, kendini suçlama ya da duygusal donukluk ile maskelenebilir.
Buna ek olarak, çocukluk çağında yaşadığı ve dış dünyayla iletişimini oldukça zorlaştırmış olan kekemelik problemini de göz önünde bulundurduğumuzda; Carmen’in o dönemlerde gelişen utanç, korku ve dışlanmışlık gibi birincil duyguların etkilerini gizlemek için yoğun bir çaba harcadığını dizi boyunca gözlemleyebiliriz.
İş ortamında maruz kaldığı mobbing ve yüksek efor beklentisi, Carmen’in kaçınma stratejilerini daha da pekiştirmiştir. Bu noktada, aşırı kontrol ihtiyacının ve bastırdığı öfkesinin, duygu odaklı terapi bağlamında tanımlanan “duygusal erişim blokajı” ile ilişkili, işlenmemiş kendilik temsillerini yansıttığını düşünmek mümkündür (Şahin & Gençöz, 2014).
Bağları Yeniden Kurabilmek: Carmen İçin Olası Duygu Odaklı Terapi Müdahaleleri
Duygu Farkındalığı ve Etiketleme: Carmen’in yaşadığı yoğun öfke, kaygı ve yalnızlık duygularını tanımasını sağlayabilmek iyileşmenin ilk adımı olabilir.
İkincil Duyguların Fark Edilmesi ve Ayrıştırılması: Carmen’in Michael’a yönelik hislerinin altında yatan suçluluk ve yetersizlik duygularının, ikincil duygular olarak ele alınıp çalışılması mümkündür. Michael’a yardım edememesinin hissettirdiği suçluluğun, iş ortamındaki agresif tavırlarını ve duygusal ilişkilerindeki “yaklaşma-kaçınma” döngülerini tetiklediğini düşündüğümüzde, bu duyguların kökenlerine inmenin sürecin değerli bir parçası olma potansiyelini taşıdığını söyleyebiliriz.
Boş Sandalye Tekniği: Michael ile tamamlanamamış duyguları çalışmak için boş sandalye tekniği kullanılabilir. Bu sayede ikilinin bağı yeniden işlenebilir.
Kayıp ve Bağlanma Travmalarıyla Çalışmak: Duygu odaklı terapinin travma odaklı modeli, Michael’ın kaybına dair yas süreçlerini çalışmak için uygun bir yöntemdir. Carmen’in çocukluğunda yaşadığı kekemelik problemi ve sosyal kaygı; erken dönem bağlanma deneyimlerinin güvensizliğine işaret etmektedir. Dolayısıyla bu modelin, hem yaşadığı travmatik kaybın işlenmesi hem de duygusal ihtiyaçlarını güvenli bir alanda yeniden düzenlemesine yardımcı olunabilmesi açısından iyileşme sürecine katkı sağlayabileceğini söylemek yerinde olur.
Ek Okumalar
Duygular Müttefikimiz Olabilir: Duygu Odaklı Terapi (DOT)
Kaynakça
Goldman, R., & Greenberg, L. (2015). Case Formulation in Emotion-Focused Therapy: Co‑Creating Clinical Maps for Change. American Psychological Association.
Greenberg, L., & Paivio, S. (2003). Working with Emotions in Psychotherapy. Guilford Press.
Johnson, S. (2009). Attachment theory in practice: Emotionally focused therapy with individuals, couples and families. Guilford Press.
Şahin, N. H., & Gençöz, T. (2014). Duygu Odaklı Terapi ve Uygulamaları.