Psikiyatrist Gérard Pommier, Fransız Ulusal Eğitim Bilimsel Konseyinin başında bulunan sinirbilimci Stanislas Dehaene’i istifaya davet etti.
Bu cumartesi akşamı, Paris’in 20. Bölgesinde bulunan La Bellevilloise’da “Psikanaliz İçin” derneği kurucusu; psikanalistleri, pedopsikiyatristleri ve eğitimcileri, ulusal eğitimde sinirbilim sorusu etrafında gerçekleşecek tartışmaya davet ediyor: “Devrim mi yoksa gücü ele geçirme mi?” Psikiyatrist ve Lacanyen Psikanalist Gérard Pommier’nin zaten bir cevabı var.
Le Point: Stanislas Dehaene’i neden istifaya çağırıyorsunuz? Bu biraz kışkırtıcı değil mi?
G. Pommier: Hayır, kışkırtıcı olan onun atanması! Ulusal Eğitim Konseyinin başına bir sinirbilimci atamak gücü ele geçirmektir. Bu değişen bir paradigmadır: Çocukların sorunlarının nedenleri ailesel ve ruhsal belirlenmelerle ilişkili olduğu halde, sinirbilimle birlikte bu sorunların genetik uygunlukla, nörogelişimle ilgili olduğuna inandırılıyoruz. İnsanın peşinen genleriyle belirlendiğini söylemek öjenizmdir! İnsan-makine ve vahşi çocuk teorileri bir yüzyıldan fazladır varlar…
Le Point: “Tür bilimi” ile “kalıtım ve ırk adına” kullanılmış olanı karşılaştırmaya kadar gidiyorsunuz.
G. Pommier: 1890 yılının Alman doktorları, ırklar arasındaki farklarla ilgili tezlerini doğrulamak için benzer bir uygulamayı yapmışlardı. Bu tezlerin öjenist olduğunu söylemek için, Bilimsel Komitenin üyelerinden Franck Ramus’ün (psikolog ve sinirbilimci) yaptığı gibi nedenselliğin genetik olduğunu öne sürmek yeterlidir.
Le Point: Sinirbilime, somut hangi nedenle sitem ediyorsunuz?
G. Pommier: Hakkında çalıştığım ve üzerine bir kitap yazdığım sinirbilime karşı herhangi bir şeyim yok, ancak sinirbilimin politik kullanımına karşıyım. Beni üzen, delillerini kanıtlamamış ve okuldaki ayrışmanın aracına dönüşen bir bilimin bu şekildeki kullanımıdır. Okulda sorunları olan ya da taşkınlık yapan bir çocuk, hastalıklı birine ya da engelliye dönüşmektedir!
Seçim sinirbilim tarafından desteklenmektedir. Bazı sınıflarda, örneğin ilköğretime hazırlık sınıfında, hala oryantasyon testleri uygulanmaktadır. Bir hastam oğluna “aslan testi” yapıldığını anlattı: Teste göre çocuk davranışlarına göre alenen notlanır ve “kırmızı aslan“, “yeşil aslan” ya da “siyah aslan” olarak etiketlenir… Ulusal Eğitimin internet sitesinde, eğitmenlere hiperaktivitenin eşlik ettiği ya da etmediği dikkat bozukluklarının tanısını koymalarına izin veren bir tablo bulunmaktadır. Bozukluk “nörogelişimsel hastalık” olarak ilan edilmektedir. Bununla ilgili hiçbir kanıt bulunmamaktadır ve bu tanım Fransız tanı kitabında da tanınmamaktadır. Bu durum, Ritalin adlı, alışkanlığı tetikleyen ilacın uygulamasının en sık rastlanan sonuçlarındandır.
Le Point: Bununla birlikte, sinirbilimsel buluşlar öğrenme üzerinde, özellikle okuma ya da matematiksel sezgi üzerinde açıklayıcı olabilmektedir.
G. Pommier: Sinirbilim, eğitim açısından hiçbir şeye hizmet etmiyor! Beyin görüntülemesi, beyinde gerçekleşen süreçlerin sonrasının fotoğrafını çekmektedir. Bu bir durum çıktısıdır, nedensellik hakkında hiçbir şey söylemez. Beyin görüntülemesi, beyinin dışında gerçekleşen, ayrıca soysal ve ailesel ilişkilere bağımlı olan öğrenme süreçleriyle ilgili bilgi vermez. Örneğin dil ile ilgili olarak diyebiliriz ki, eğer biz çocukla konuşmazsak çocuk da konuşmayı öğrenemez. Sayın Dehaene 13. Yüzyılda İmparator II. Frédérick’in, altı çocuğu konuşmalarını yasaklayarak izole ettiği ve çocukların spontane olarak kendilerini hangi dilde ifade ettiklerini bilebilmek için gerçekleştirdiği deneyini yeniden yapmak mı istiyor? Çocuklar ölmüştü… Söz, öğrenme sürecinden kaynağını almadığı sürece beyinde değildir.
Le Point: Bir kampanya başlatarak neyi umuyorsunuz?
G. Pommier: Bunun nedeni bir kişi olan Sayın Dehaene değildir ama o, bizim itiraz ettiğimiz insanlığa dair alt-üst oluşun sembolüdür: Onun Bilimsel Konseyi yönetmeye uygun olmadığını düşünüyoruz. Yarısından fazlası sinirbilim eğilimine sahip bu kurulda bir değişim olmasını umuyoruz. Kurul içerisinde, uzun süreler ıstırap içinde olan çocukları eğiten ve onlara göz kulak olan eğitmenlerin, öğrenci velilerinin, sosyologların ve psikanalistlerin olmasını umuyoruz. Sinirbilimcilerin maymunları, fareleri ve hiçbir zaman görmedikleri hasta gruplarıyla laboratuvarlarında kalmaları gerekmektedir.
Çevrilen Kaynak: Le Point.fr, “Les neurosciences,
d’un point de vue éducatif, ne servent à rien !”
30/03/2018 tarihinde düzeltildi, 24/03/2018 tarihinde yayınlandı.