Psikolojik Sağlık Uzmanlarının Sosyal Medya Paylaşımları Hakkında

Sosyal medyada psikolojik sağlık uzmanlarının yaptığı bazı paylaşımlar bireylerin kendi psikolojik durumlarını yanlış değerlendirmelerine neden olabilmektedir.

İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolaylaşmıştır. Ancak bu durum, bilgi kirliliğinin de artmasına yol açmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin hızla yayılmasını “infodemi” olarak tanımlamaktadır (WHO, 2023). Genellikle sağlık alanında kullanılan bu kavram, bireylerin yanlış yönlendirilmesine ve bilimsel temeli olmayan uygulamalara yönelmelerine neden olarak ciddi sonuçlar doğurabilmektedir (Eysenbach, 2020). İnfodemi kavramını psikolojik sağlık alanına da entegre edebiliriz. Özellikle Instagram başta olmak üzere birçok sosyal medya platformunda, psikolojik sağlık uzmanları tarafından yapılan bilinçsiz paylaşımlar, bu bilgi kirliliğini artırmaktadır (Cinelli vd., 2020).

Günümüzde sosyal medya, psikolojik sağlık uzmanlarının kendilerini tanıttığı ve bilgi paylaştığı önemli bir platform haline gelmiştir. Ancak bazı psikologların sosyal medyayı popülerlik amacıyla kullanarak yanlış ve yanıltıcı içerikler paylaşması, ciddi sorunlara yol açmaktadır (Guo ve Huang, 2021). Bu tür paylaşımlar, psikolojik sağlık konusunda yanıltıcı algılar oluşturmakta ve bireylerin kendi psikolojik durumlarını yanlış değerlendirmelerine neden olabilmektedir. Özellikle Bu 5 özellik eşinizde varsa, o bir narsisttir” veya “Eğer bu 8 rutini yapıyorsanız maskeli depresyonda olabilirsiniz” gibi genelleyici ifadeler, yanlış teşhis ve etiketlemelere yol açabilir. Bu durum, bireylerin başkalarını damgalamalarına, önyargıların pekişmesine ve psikolojik sağlığa dair yanlış bilgilere dayalı davranışlar geliştirmelerine neden olabilir.

Sosyal medyada yayılan bu tür içerikler, danışanların psikolojik sağlık uzmanlarına olan güvenini sarsmakta ve psikolojik sağlık hizmetlerine duyulan inancı zedelemektedir (Moorhead vd., 2023). Yanlış bilgiler, yalnızca bireylerin kendilerini ve çevrelerini yanlış değerlendirmelerine neden olmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik sağlık sorunlarına yönelik damgalamaları ve önyargıları da artırabilir (APA, 2021). Bu nedenle, psikolojik sağlık uzmanlarının sosyal medya paylaşımlarında daha özenli ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır (Türkiye Psikiyatri Derneği, 2022).

Psikolojik sağlık uzmanlarının sosyal medyada etik ilkelere uygun davranmamaları, mesleklerinin güvenilirliğine zarar vermekte ve danışanların güvenini sarsmaktadır (Guo ve Huang, 2021). Danışanların gizliliğini ihlal etmeyen veya standart temele dayanmayan böyle içeriklerin paylaşılması, psikolojik sağlık uzmanlarının sorumluluklarını yerine getirmediği anlamına gelir. Bu tür bilinçsiz paylaşımlar, sadece mesleki etiğe zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal psikolojik sağlık hizmetlerine güvene de olumsuz etki eder (Moorhead vd., 2023). Ayrıca, sosyal medyada daha fazla görünmek amacıyla dikkat çekici fakat bilimsel temelden yoksun içerikler paylaşılmaktadır. Bu paylaşımlar, kurallara dayanmayan bilgiler içererek takipçilerin psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Türkiye Psikiyatri Derneği, 2022). Uzmanlar, bu tür davranışların mesleki itibarı zedelediğini ve toplumun psikolojik sağlık uzmanlarına olan güvenini sarstığını vurgulamaktadır (Kiraz, 2024).

Peki, psikolojik sağlık uzmanları sosyal medyada (hiç) paylaşım yapılmamalı mı?

Sosyal medyada paylaşım yapmak, psikolojik sağlığı uzmanları için önemli bir fırsat olabilir ancak bu paylaşımlarda etik kurallara uygun hareket etmek, bilimsel doğruluktan sapmamak ve danışan mahremiyetini korumak büyük önem taşır. Takipçileri bilinçlendirmek adına yapılacak paylaşımlarda dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şu şekilde sıralanabilir:

  • Mahremiyet ilkelerine özen gösterilmelidir.
  • Bireysel terapi veya teşhis yerine, genel psikoeğitim amaçlı içerikler üretilmelidir.
  • Popüler kültür etkisinden kaçınılmalı, bilimsel temele dayalı içeriklere öncelik verilmelidir.
  • Sosyal medya, bireysel terapi yerine farkındalık yaratma amacıyla kullanılmalıdır.

Psikolojik sağlık profesyonellerinin etik kurallar çerçevesinde sosyal medyada yer almaları, toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesi ve psikolojik sağlığa yönelik farkındalığın artırılması açısından kritik bir öneme sahiptir.


Ek Okumalar

Siber Dünya ve Toplumla İlişkisi

Kaynakça

American Psychological Association. (2021). Social media guidelines for mental health professionals. American Psychologist, 76(1), 1-12.

Cinelli, M., Quattrociocchi, W., Galeazzi, A., Valensise, C. M., Brugnoli, E., Schmidt, A. L., … ve Scala, A. (2020). The COVID-19 social media infodemic. Scientific Reports, 10(1), 1-10.

Eysenbach, G. (2020). How to fight an infodemic: The four pillars of infodemic management. Journal of Medical Internet Research, 22(6), e21820.

Guo, J., ve Huang, J. (2021). Information disorder in mental health content on social media: A systematic review. Internet Research, 31(4), 1295-1316.

Kiraz, E. (2024). Bir Sosyal Medya Tartışması: Sosyal Medyanın Sosyal, Psikolojik ve Kültürel Etkileri. SDÜ İfade Dergisi, 6(2), ss. 111-116

Moorhead, S. A., Hazlett, D. E., Harrison, L., Carroll, J. K., Irwin, A., ve Hoving, C. (2023). A new dimension of health care: Systematic review of the uses, benefits, and limitations of social media for health communication. Journal of Medical Internet Research, 25(3), e14731.

Türkiye Psikiyatri Derneği. (2022). Medya ve Ruh Sağlığı.https://psikiyatri.org.tr/uploadFiles/publicationsFile/file/912023103141-TPD_bulten2022_3_web.pdf

World Health Organization. (2023). Managing the COVID-19 infodemic: Promoting healthy behaviours and mitigating the harm from misinformation and disinformation. WHO Reference Number: WHO/2019-nCoV/Infodemic_management/2023.1.

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden İlayda Çalışkan tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlenmiştir.

 

 

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir