Bir bebek gördüğümüzde gülümsemek ilk tepkimizdir (akt. Glocker ve ark., 2008). İçimizdeki bu gülümseme isteğini bebeklerin sevimli olmasına, yavru kedi veya köpek videolarının tıklanma sayısının çokluğunu da bu bebek hayvanların sevimli olmasına bağlayabiliriz. Peki neden hem kendi türümüzdeki hem de diğer canlı türlerindeki bebekler bizlere sevimli görünür?
Bu sevimliliğin bir formülü var mıdır?
Lorenz (1943), adına “Kindchenschema” dediği bebek şemasını büyük baş, hafif şişkin ve geniş alın, büyük gözler, kısa ve kalın eller ve ayaklar, tombul yanaklar, küçük burun ve ağız, dolgun vücut şekli gibi bebeksi fiziksel özelliklerle tanımladı (akt. Berman, Cooper, Mansfield, Shields ve Abplanalp, 1975; Glocker ve ark., 2008). Lorenz (1943) tanımladığı bu özellikler kompleksini, insan ve insan dışı bebeklerin yetişkin insanlara çekici gelmesinin sebebi olarak göstermiştir (akt., Berman ve ark., 1975).
Bu özellikler bütününü gözümüzde canlandırdığımızda bile sevimlilik zihnimizi ele geçiriyor doğrusu. Bahsedilen sevimliliğin getirilerini Lorenz (1943), yetişkinlerde olumlu duygusal tepki, bebeği sevimli olarak algılama ve nihayetinde yetişkinlerin bakım davranışlarını teşvik etme şeklinde ifade etmiştir (akt. Glocker ve ark., 2008). Bebeklere verilen bu tepkiye evrimsel açıdan bakacak olursak; yavruları bakıma muhtaç olan türlerde, yavruların hayatta kalmasını geliştirmenin bir işlevi olarak tanımlayabiliriz.
Bununla birlikte Lorenz (1943), bebeklere verilen tepkinin öğrenilmediğini ve doğuştan gelen serbest bırakma mekanizması (belirli bir uyarıcının serbest bırakıcı etki yaratarak saptanmış davranış örüntüsünü ortaya çıkarması) tarafından yönetildiğini düşünüyordu (akt., Berman ve ark., 1975). Bu düşünce, mevcut yatkınlığın belirli bir cinsiyete özgü olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
Bebeklere verilen tepki cinsiyetler arasında farklılık gösteriyor mu?
Lorenz (1943), tepkinin hangi cinsiyette olduğunu belirtmemiş olsa da, onun alıntı yaptığı tüm örnekler kadın davranışıydı ve annelikle ilgili olduğu açıktı (akt. Berman ve ark., 1975).
Kadınlar bebeklere ve bakım faaliyetlerine erkeklerden daha fazla ilgi gösterdikleri için (akt. Glocker ve ark., 2008), kadınların bebek şemasına erkeklerden daha belirgin bir yanıt vereceği düşüncesi yaygındır. Aynı zamanda erkek ve kadınlar arasında bebeklere yönelik bu farkın, çok çeşitli çevresel koşullarda yaygın ve değişmez olduğuna inanılmaktadır.
Harlow (1971), bu düşüncelerle tutarlı olarak kadınların bebeklere karşı tepkilerini “coşkun” olarak nitelendirirken, erkeklerin tepkilerini “tamamen tepkisiz” olarak değerlendirdi (akt. Berman ve ark., 1975). Bu düşüncelerinin sonucunda da “Doğanın, kadınları bebek üretecek şekilde inşa etmekle kalmayıp aynı zamanda onları en baştan anne olarak hazırladığı”na inanıyordu.
Doğanın anneliğe hazırladığı tek tür insanlar değildi. Maymunlarla yapılan bir araştırmada da bebeklerin hayatta kalması için anne bakımının en gerekli olduğu anlarda dişi maymunlar, bebeklere yönelik çok güçlü derecede çekicilik bildirdi (Silk, 1999).
Bu bulgu da bebek şemasının, bebeklerin hayatta kalmasındaki evrimsel işlevine bir örnek sayılabilir.
Cann (1953) ise kadınların medeni veya ebeveynlik durumlarına bakılmaksızın bebek resimlerini yetişkin resimlerine tercih ettiklerini, erkeklerin ise baba olma veya eşinin hamile olması durumlarında bebek resimlerini diğer erkeklerden daha sık tercih ettiğini ortaya koydu (akt. Hildebrandt ve Fitzgerald, 1979).
Biyolojik olduğu düşünülen bu çekim, aslında sosyal ilişkilerle de şekil almaktadır. Bu durum, kadınların grupta erkek katılımcılar da olduğunda “coşkun yanıtlarının azalması” bulgusuyla da desteklenebilir (Berman ve ark., 1975).
Durumsal etmenlerin etkisiyle değişen bir yanıt tarifini destekleyici bir diğer bulgu ise; bebek ve yetişkin maymun fotoğraflarının uyaran olarak yetişkinlere sunulduğu bir çalışmadan (Berman ve ark., 1975) gelmektedir: Her iki cinsiyet de bebek fotoğraflarına yetişkinlerinkinden daha fazla çekicilik bildirmiştir.
İnsanın bebek şeması tercihinin evrimsel sürekliliği ise bir başka çalışmanın konusu olmuştur. Bu çekiciliğin diğer maymun türlerinde de ortaya çıktığı ve bebek görüntüleri çekiciliğinin tür farklılıklarını aştığı sonucuna varılmıştır (Sato, Koda, Lemasson, Nagumo ve Masataka, 2012). Cinsiyet farklılıklarını aşan Kindchenschema bu defa da tür farklılıklarını aşmıştır.
Bebek şeması sadece çekicilik mi yaratır?
Bebeklerle zeka algısını eşleştirmek biraz garip görünebilir fakat bebek şemasının bileşenlerinin manipüle edildiği çalışmalarda bebek şemasının zekâ algısı ve bakım verici tepkiler ortaya çıkardığı düşünülüyor (akt. Glocker ve ark., 2008). Bir başka çalışmada bebek fotoğrafları kullanarak yüz özellik boyutu ile zekâ derecelendirmelerini ilişkilendirmiştir (Hildebrandt ve Fitzgerald, 1979).
Bebekler üzerindeki bu çekiciliğin ve zeka algısının birçok çalışmada test edildiğini ortaya koyduk;
Bu duruma sebep olan özellikler bir yetişkinde bulunursa da aynı sonucu gözlemleyebilir miyiz?
Kültürler arası farklılıkları da göz önüne alarak çeşitli araştırmalarda Amerika, Avusturya, Japonya ve Kafkasya bölgelerinden katılımcılarla farklı yüz özelliklerinin çekicilik üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Araştırmaların sonucunda bebek şemasının ortaya çıkardığı çekiciliğin, kültürler arasında farklılık göstermediği bulgulanmıştır (akt. Jones ve ark., 1995). Bu bulgularla birlikte bebek şeması kültür farklılıklarını da aşarak bir bakıma estetik alanına dokunmaktadır.
Yapılan araştırmalarda iki cinsiyet de bebek şeması özelliklerine sahip insanlara çekicilik bildirmiştir. Yani araştırmalar çekici bulunmaya yönelik estetik operasyonlar için bir şablon çiziyor diyebiliriz. Ne demişti Lorenz? Hafif şişkin ve geniş alın, küçük burun ve çene, belirgin yanaklar… Bulgularla tutarlı olarak saydığımız özellikler tam da günümüz estetik operasyonlarının ortak amaçlarındandır.
Etolog Konrad Lorenz bebek şemasına farklı bir açı daha katarak, insanın bebeksi özelliklere olan ilgisinin, “Mickey Mouse” ve “oyuncak ayı” gibi çizgi karakterleri içeren uyaranlarla genişletilebileceğini savundu (akt. Sato ve ark., 2012).
Mickey Mouse’un bilinen en eski çizimlerinde Mickey, bebek şemasının oldukça uzağındaydı. Zamanla evrimsel gelişimin aksine bebek şemasına daha fazla yaklaşan Mickey, son halinde bebek şemasının neredeyse tüm özelliklerini taşıyordu. Sevimli, çekici ve zeki algılamaya yönelik bu biyolojik ilke Disney tarafından bilinçsizce keşfedilmiş ve sonucunda daha sevimli, çekici ve zeki bir Mickey Mouse yaratılmıştır (Gould, 1979).
Her durumda, insan bebekliğinin soyut özellikleri, diğer hayvanlarda veya cansız nesnelerde bile olsa, güçlü duygusal tepkiler ortaya çıkarır (Gould, 1979). Bu bilgiler estetik cerrahi uygulamalarında, oyuncak tasarımında, çizgi film yapım aşamasında ve uyarlanabilecek birçok alanda kullanılabilir bir algı yanılsaması olabilir.
Kaynakça
- Berman, P. W., Cooper, P., Mansfield, P., Shields, S. ve Abplanalp, J. (1975). Sex differences in attraction to infants: When do they occur?. Sex Roles, 1(4), 311-318.
- Glocker, M. L., Langleben, D. D., Ruparel, K., Loughead, J. W., Gur, R. C. ve Sachser, N. (2009). Baby schema in infant faces induces cuteness perception and motivation for caretaking in adults. Ethology, 115(3), 257-263.
- Gould, S. J. (1979). Mickey Mouse meets Konrad Lorenz. Natural History, 88, 30-36.
- Hildebrandt, K. A. ve Fitzgerald, H. E. (1979). Facial feature determinants of perceived infant attractiveness. Infant Behavior and Development, 2, 329-339.
- Jones, D., Brace, C. L., Jankowiak, W., Laland, K. N., Musselman, L. E., Langlois, J. H., …Symons, D. (1995). Sexual selection, physical attractiveness, and facial neoteny: cross-cultural evidence and implications. Current anthropology, 36(5), 723-748.
- Sato, A., Koda, H., Lemasson, A., Nagumo, S. ve Masataka, N. (2012). Visual recognition of age class and preference for infantile features: Implications for species-specific vs universal cognitive traits in primates. PloS one, 7(5).
- Silk, J. B. (1999). Why are infants so attractive to others? The form and function of infant handling in bonnet macaques. Animal Behaviour, 57(5), 1021-1032.