Kendi Kendine Tanı Koyma

Bazı şeyler oldukları gibidirler ve her zaman bir kalıba yerleştirilmeleri gerekmez.

Acaba dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye mi sahibim?

Bu yaşadığım durum depresyon belirtisi mi?

Bu kadar titiz olmam obsesif-kompulsif bozuklukla mı ilgili?

Bu gibi sorular zihninizi durmadan meşgul ediyorsa bu yazı size farklı bir bakış açısı getirecek.

Etiketleme

Psikolojide etiketleme; kişileri, nesne ve olayları genellikle hatalı olarak bir kategorinin içine yerleştirme, eşleştirmeyi ifade eder. Onları, bir konu hakkındaki kalıp yargılarımıza benzetmek mümkündür. Kalıp yargılar, insanların bir durum karşısındaki aşırı genellenmiş kestirme değerlendirmeleridir. Birkaç örnek verelim: Kadınlar duygusaldır, şişmanlar mutludur, Kayserililer cimridir gibi…

Etiketlemede, yapılan yorumların az bir bilgiyle de yapılabilmesi durumu söz konusudur. Edinilen küçük verileri birleştirip büyük ve genelde ötekileştiren başka bir boyuta getirince kişiler artık dünyayı tamamen kategorilerden ibaretmiş gibi görmeye başlar. Psikolojik rahatsızlıkları yaftalama amaçlı kullanmak da etiketlemeye örnektir.

Erişim ve Kullanım

Geçmişle kıyaslandığında, insanların ruh sağlığı konusunda bilinçlendiğini ve psikoloğa gittiğini söylemek mümkündür. Dünyanın her yerinde erişilmesi kolay olmasa da psikoloğa gitmekle ilgili ön yargılar giderek kırılmaktadır. İnternette ve sosyal medya platformlarında psikoloji ile ilgili birçok içerik mevcuttur. Her içeriğin denetlenmesi mümkün olmadığı için internetteki bu bilgilerin doğruluğunun araştırılması kişilerin kendi sorumluluğundadır.

Popüler Olanı Yakalamak

Bazı internet kullanıcıların etkileşimlerini artırmak, popüler olanı yakalayabilmek adına psikoloji bilimini olmadığı bir şekle getirip etiketlemeler yaparak içerik oluşturdukları görülmektedir. Mesela, sosyal medyada “bunları yapıyorsanız şuna sahip olabilirsiniz” ya da “… isem bunu nasıl anlarım?” tadında basit psikoloji içerikleri kendine bolca yer bulmaktadır. Bu içeriklerin yüzeysel açıdan doğru olanları da olabilir. Yine de her insanın her durumu aynı şekilde yaşadığını varsayamaz ve psikolojik rahatsızlıkları basit tek cümlelere indirgeyemeyiz. Bu duruma; depresyonun yorgan altında dondurma yiyerek yatılması şeklinde lanse edilmesi, titiz ve düzenli olan bir insan için obsesif denilerek “şaka yapılması”, romantik ilişkiler hakkında üretilen içeriklerde sadece biyolojik temeller ve iç güdüler üzerinden ilerlenen basmakalıp “tavsiye” hesapları örnek verilebilir. Bu gibi içeriklerin rağbet görmesinin onları doğru yapmadığını unutmamak gerekir.

İnsanlar yaşadıkları bir durumun sebebini internette aratarak kendi kendilerine bir sonuca varma hatasına düşebilirler. Fiziksel hastalıklar nezdinde değerlendirilince “Google teşhislerinin” doğru olmadığının zaman içinde görüldüğü söylenebilir. Örneğin, bir insanın sol kolunun uyuşması, net bir şekilde kalp rahatsızlığına sahip olduğunu göstermez. Benzer şekilde, yaşanan psikolojik durumun eşi internette bulunduğu zaman, kişinin bunu benimsemesi ve kendine bu etiketi yapıştırması her zaman doğru değildir.

İnsanlar belirsiz durumlardan hoşlanmadıklarında, yaşadıkları olayların sebeplerine ve sonuçlarına hâkim olmak isterler. Belirsizliğe karşı tahammül seviyesi düşük olan kişiler, bu gibi durumları tehdit olarak algılarlar. Dünyayı kategorize etme isteğinin bir sebebi de budur. Bir durumun sınırının çizilmesi, bu insanları bir nebze de olsa rahatlatmaktadır. Örnek verelim: Titiz ve düzenli bir insan “Acaba ben obsesif miyim?” diye sorgular. Kendini buna inandırır. Söz konusu özelliklerinin olumsuz duygular yaşattığı zamanlarda, bu hastalığa sahip olmasından dolayı böyle oluyor olması düşüncesiyle kendini rahatlatma hakkı vardır artık. Burada gözden kaçan nokta ise bu teşhisi kişiye bir uzmanın değil, kendisinin koymasıdır.

Kendini İncelemek

Kişinin kendinin farkında olması, davranışlarını ve düşüncelerini analiz edebilmesi faydalı bir özelliktir. İnsanın neyi, neden yaptığını bilebilmesi kıymetlidir. Pek tabii bu farkındalık, stresli bir duruma da yol açmaktadır. Kendi kendini incelemenin insana zarar verme ihtimali olan tarafı, bunun bir takıntıya dönmesi ile birlikte gelen bir kategoriyi sahiplenme ihtiyacıdır. Psikolojik rahatsızlıklar, sosyal medyada lanse edildiği gibi gündelik değillerdir. Örnek verecek olursak, depresyona günübirlik girip çıkamazsınız. Bu stresle başa çıkabilmek için birçok yol vardır. Kendisiyle aynı durumları deneyimleyen insanların olduğunu bilmek ve onlarla paylaşımda bulunmak kişiye iyi gelebilmektedir. Terapiye gitme imkânı olan birisi, durumu terapistiyle ele alır. Çevreden alınan sosyal destek de oldukça faydalıdır.

Etiketlemek, her durumu bir kalıba koymak ve sınırlarını çizmek istemek, kişinin kendindeki bir özelliği ille de bir psikolojik rahatsızlıkla eşleştirmek istemesi gibi durumlar sakıncalıdır. İnternet kullanımının, bilgiye rahatlıkla ulaşmanın ve psikolojik rahatsızlıklar hakkında artan bilginin ortak bir getirisi de kişinin kendi kendine bir doktor gibi tanı koyması olmuştur. Bazı insanlar, davranışlarının bahanesi olarak bir rahatsızlığı/travmayı bahane olarak gösterirler. Çevrelerindeki insanların, onları, eylemlerinin sonuçlarından bir nebze de olsa muaf tutacaklarını ümit etmekte olabilirler. Bazı insanlar ise kendilerini “öyle olduğuna” o kadar inandırmışlardır ki artık “öyle”lerdir.

Her zaman göz önünde bulundurulması gereken konu şudur: Olumlu ve olumsuz tüm duygular insana aittir. Bunları sahiplenmek ve her birini yaşamak için kişi kendine zaman tanımalıdır. Bu yazıda da ele aldığımız gibi, bazı şeyler oldukları gibidirler ve her zaman bir kalıba yerleştirilmeleri gerekmez.

Ek Okumalar

Psikoloji Hakkında Yanlış Bilinenler

CogniFit Research: https://www.cognifit.com/tr/perception

Deringör, İ. (2021). Psikolojik Problemlerin Etiketlenmesi: https://yakiniliskiler.com/5017-Psikiyatrik-Problemlerin-Etiketlenmesi

Karakaş, S. (2017). Prof. Dr. Sirel Karakaş Psikoloji Sözlüğü: https://www.psikolojisozlugu.com/labeling-etiketleme

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Gonca Aktaş tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlenmiştir.

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir