Dream Theater’ın Six Degrees of Inner Turbulence albümü ikinci diskte psikolojik bozukluklar üzerinden bizlere eşsiz bir müzikal deneyim sunuluyor. Yazının geriye kalanında ikinci diski oluşturan sözel içeriğini yorumlayacağım.
2019 yılında ZA/UM çatısı altında, diyalog ağırlıklı bir açık dünya oyunu olarak piyasaya sürülen Disco Elysium ile hayal kırıklıklarını, depresyonla başa çıkabilmenin zorluklarını, yeniden inşa etmeyi ve alkolizmin etkilerini yakından gözlemleyebiliyoruz.
Kaygı, bedenin ve zihnin, gerçek ya da gerçek olmayan, tehdit ya da tehlike algısıyla oluşan bir durumudur. Bazen gözle görülür bir tehdit unsuru olduğunda ortaya çıkan kaygı, bazen de ortada gözle görülür bir tehlike olmadan tamamen algımız sonucu ortaya çıkabilir. Endişeli düşünceler kaygı oluşmasını tetiklerken kaygılanmak da endişeli düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu noktada da kaygı döngüsü oluşur.
Psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etkisi ve sonucu varken depresyonu sadece anlık veya günlük bir ruh haline indirgemek hiç de uygun olmaz. Bu konuda halk arasındaki yanlış kanıların yıkılması gerektiği de bir gerçektir.
Kaygı atağı çoğu literatürde yer alsa da henüz geçerliliği yoktur. Kaygı atağını kaygıdan ayıran net çizgilerin bulunmaması bunun önünde bir engel. Yani çoğunlukla bu durumun bir atak adı altında yer alıp almadığı tartışma konusu.