Kültürel Psikopatoloji Dosyası: Hikikomori
Anlamsal olarak Hikikomori sosyal geri çekilme, toplumdan izole olma ve içe dönmek olarak tanımlanabilir (Saito, 1998 akt. Demir, 2017).
Anlamsal olarak Hikikomori sosyal geri çekilme, toplumdan izole olma ve içe dönmek olarak tanımlanabilir (Saito, 1998 akt. Demir, 2017).
Kültürel psikopatolojinin ikinci dosyasında ele geçirilme konusunu ele alacağız. Dissososiyasyon (çözülme) bozuklukları içerisinde yer alan “çözülme esrimesi (trans)”nde, bireyin başka bir varlık tarafından ele geçirildiği ve o varlığın kişiyi kontrol ettiği düşüncesi vardır. Kültüre bağlı sendrom olarak ortaya çıkan Djinnati ve Zar çözülme esrimesi altında yer alabilir. Kültürel psikopatoloji dosyasının ilk yazısı: Kültürel Psikopatoloji Dosyası: Kültür…
Opioid tipi bağımlılık, kullanılan maddelerin gastrointestinal sistemdeki opioid reseptörlerine bağlanması dolayısı ile bu ismi almıştır (Çakıcı, Damla ve Gökyiğit, 2019).
Cinsellik söz konusu olduğunda insanlar arasında farklılıklar söz konusu olabilir. Bu farklılıklar cinsel davranışın sıklığı, cinsel fantazilerin çeşitliliği, cinsel davranıştaki tercih ve zevkler ile ilgili olabilir.
Psikopatolojinin kültür kavramını uzun yıllar kendisinden uzak tutmasından sonra, kültürün psikopatolojiye etkisi zamanla sorgulanmaya başlanmış ve aralarındaki ilişki araştırma alanında yerini bulmuştur. Peki kültür ve psikopatoloji arasındaki ilişki nasıldır? Neden kültür psikopatolojiyi anlamak için önemlidir? Gelin bu soruların cevaplarından önce kültür nedir biraz ondan bahsedelim. Kültür bir toplumda sosyal olarak aktarılan birçok öğrenilmiş davranıştan oluşur…
21. yüzyılın başında ABD’de ortaya çıkan bu alan, Martin Seligman tarafından ortaya konmuştur.
Ekranda bu aralar çok sık terapi seansları işleniyor, televizyonda yayınlanan diziler derken dijital platformlarda da terapi seanslarını görmeye başladık. Beni terapinin işlendiği diziler hep heyecanlandırır. Geniş kitleye ulaşabilecek yapımların toplum tarafından fazlaca önyargıya sahip bu durumu ele alması şahane. Dizilerin bir kurgu olduğunu her zaman toplumu eğitme kaygısı taşımadığını elbette unutmuyorum, her şey tam bir…
“ Bu vapuru kaçırırsam beni belki cinnet basar Belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam Nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar Etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam Bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar.” İSMET ÖZEL Kaygı, beklenen ve gelecekte olabilecek bir problem hakkında endişe duymak olarak tanımlanır. Bunun aksi bir terim ise korkudur. Korku şu anki…
Munchausen Sendromu, kişinin ailesinden veya sağlık çalışanlarından ilgi görebilmek için kendi vücuduna dair fiziksel veya psikolojik bulguları üretmesi ve uydurması ile karakterize bir yapay bozukluktur (Şenses Dinç ve ark., 2013). Munchausen Adı Nereden Geliyor? 18. yüzyılda yaşamış bir Alman Baronu olan ve Rus ordusunda paralı askerlik yapan Karl Fredrich von Munchausen Rus-Osmanlı savaşı dönüşünde, çevresine…
Kitaplar genellikle ilkokul 1. Sınıfta hayatımıza giriveriyor. Hatta şanslıysak bazılarımız 3-4 yaşlarında ebeveynlerimizin bizlere okuduğu resimli hikâye kitaplarıyla tanışıyoruz. Kim derdi ki kitaplar, hikayeler ya da romanlar bireyde psikolojik anlamda iyilik hali yaratır? Uzun süredir literatürde var olan ve uygulanmaya devam edilen bibliyoterapi ile bu mümkün. Peki bibliyoterapi nedir, ne işe yarar, eksileri ve artıları…