Okul, bir çocuğun hayatına sayısız yerden dokunur. Bunu sağlayan yegâne faktör, öğretmenlerdir. Bu zorlu süreçte, sizlerin iyi oluşu da öğrencileriniz için oldukça önemlidir. Onları dinlemeli, onlara güven vermeli, yaşadıklarını normalleştirmelerine yardımcı olmalı ve onları korumalısınız. Onları takdir edip onların duygularını önemsediğinizi hissettirmelisiniz.
1920’li yıllarda ilk kez Rus psikolog Bluma Zeigarnik tarafından keşfedilen ve yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin daha kolay bir şekilde hatırlanabildiğini savunan etkiye ‘Zeigarnik Etkisi’ deniyor.
Toksik bir iş yerinin etkilerini geride bırakmak zor olabilir. Yapılan çalışmalarda birçok zeki ve becerikli çalışanın öngörülemezlik, korku ve hatta zorbalık dolu bir iş ortamının ardından iyileşmeye çabaladıklarını görülmüştür.
Ördek sendromu, ördeklerin rahat ve zahmetsizce su yüzeyinde hareket ettiği düşünülmesi ama su altında hareket için gösterdikleri yoğun çabadan dolayı Stanford üniversitesi öğrencileri tarafından adlandırılmıştır.
Psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etkisi ve sonucu varken depresyonu sadece anlık veya günlük bir ruh haline indirgemek hiç de uygun olmaz. Bu konuda halk arasındaki yanlış kanıların yıkılması gerektiği de bir gerçektir.
Ölüm, tüm insanların kontrolü dışında gelişen, müdahale edemediğimiz en çarpıcı olaylardan biridir. Kaybın ardından yaşanan yas sürecinin acı verici etkileri olduğu gibi sağlıklı tamamlanan yas sürecinin ardından büyüme, olgunlaşma, direnç gibi kazanımlar da elde edilmektedir. Yas süreci, iç dünyamız ile gerçek dünya arasında uyum yakalamamızı sağlayan bir süreçtir.
Lüsid rüya; bireyin rüya gördüğünün farkına varma ve/veya rüya esnasında bilinçli olarak olayları kontrol edebilme halidir. Bu terim ilk olarak yazar Ceila Green tarafından ortaya atılmıştır ve yazarın aynı isimli bir kitabı da mevcuttur.