Evlilik Dosyası: Toplumsal Evlenme

Evlilik kurumu, toplumda beklentilere yol açabilir; evlilikte, iki cinsiyete roller atanıp bu rollere uyması beklenebilir.

Bireyler ve toplum evliliğe, devlet karşısında imzalanmış bir belge sonucundan çok daha fazla değer atfedilmektedir. Toplum tarafından evlilik, aile kurulması ve yaşam şartlarının farklılaşması olarak kabul edilmektedir. Bu noktada evlilik, âdeta bireylerin yaşamında yeni bir seviyeye geçmek olarak değerlendirilebilir. Toplumda evlilik, sırasıyla “yuva kurma”, “soyun devamı” ve “aile” olarak karşılık bulur (Çakır, 2012).  Bu durum, evliliğin sadece belirli bir noktada kalmadığı, ilerleyen süreçlerin ve çocuk sahibi olmanın da algıda etkili olduğunu göstermektedir. Bu anlayışa göre evlilik yaşamda bir aşamanın başlangıcıdır. Evlilik ve sonrası yaşamda birey tekillikten arınarak bir aile üyesi olarak atfedilir. Toplumun en küçük biri olarak atfedilen ailenin yasal olarak varlığı toplum düzeni için büyük önem arz eder. Bu sebeple toplum evliklerin olması için baskı oluşturabilir.

Evlilik Yaşı

Bireyin evlenmeye hazır olması evlilik için en önemli etmenlerden biridir (Keldal ve Şeker, 2021). Ayrıca, evliliklerini doğru zamanda yaptığını düşünen bireyler, düşünmeyen bireylere kıyasla, evlilikten daha fazla doyuma sahiptir (Akbaş ve Uludağlı, 2019). Bireylerin evlenme yaşları artıkça, içerisinde bulunduğu evlilikten memnuniyeti de artmaktadır (Kanburoğlu, 2019). Bu anlamda evlilik için ideal yaştan bahsetmek mümkün değildir. Önemli olan bireyin yaşı değil kendisini evliliğe hazır hissetme durumudur. Yasal evlilik yaşına ulaşmış veya yasal evlilik yaşının üzerindeki bireylerin evliliğe hazır olması evlilik doyumu için kriterdir.

Bireyin yaşamında önemli gördüğü etmenler ve bu etmenlerin sıralaması, evlilik yaşını etkilemektedir. Bireylerin evlilik planlarında ve evlilik yaşında; çalışma hayatlarının, hedeflerinin ve evlilik inancının etkisi vardır (Keldal ve Şeker, 2021). Kariyerine daha fazla öncelik veren bireylerin evlilik yaşı ve hedefleri geri plandadır (Keldal ve Şeker, 2021). Bireylerin kendi hayatlarının kontrolünü alma, iş bulma, ekonomik kazanım elde etme gibi sebepler, evlilik yaşının belirlenmesinde etkili olmaktadır (Erkol ve ark., 2021). Evlenme kararlarının aileye açıklanması ve ailenin evlenmeyi onaylamasında, ekonomik kazancın büyük önemi vardır. Aileler, birlikte yaşayacakları evin geçimini sağlamaları için evlenecek bireylerin -özellikle erkeğin- iş sahibi olmasını bekler. Bu evliliğe hazır olma düşüncesinin yanı sıra hayatındaki önceliklerde evliliğin hangi konumda olduğu da evlilik yaşında etkili olduğunu göstermektedir.

2021 yılı Türkiye Aile Yapısı Araştırması sonuçlarına göre, evliliklerin %62’si 25 yaş altında gerçekleşmiştir (TUİK, 2021). İlk evliliklerden yarısına yakını, 25-29 yaşında olmuştur. 25 yaş ve üzeri bireylerde, evliliği daha iyi algılama ve hedef hâline dönüştürmeler daha  yaygındır (Erkol ve ark., 2021). Buna ek olarak, genç kesimin, evlilik yaşı için erken olduğunu düşünmesine rağmen, evlilik hedefleri bulunmaktadır (Erkol vd., 2021). Ayrıca, yirmili yaşlardaki kadınların -40 ve üzeri yaşlardaki kadınlara göre- evliliğe yaklaşımları ve evlilik ilişkileri daha olumludur (Yalçın, 2014). Genç bireylerin evliliğe yaklaşımı başlıca iki grupta değerlendirmek mümkündür. İlki evliliğe hazır olduğunu düşünen ve evlilik gerçekleştiren bireylerdir. İstatiksel olarak bu grubun yaygınlığı daha fazladır. İkincisi ise evlilik yapma düşüncesine sahip fakat evlilik için erken olduğunu düşünen gruptur. Bireyler kendisini henüz evlilik için uygun görmeseler de ilerleyen dönemlerde evlenme düşünceleri içerisindedir. Bu durum bireyin gelecek planları ve evliliğe hazır oluşuyla ilişkili olabilir.

Tüm bu durumlar ışığında, ideal bir evlilik yaşının bulunmadığı görülmektedir. Bireylerin yaşam önceliklerinin, kültürün ve evliliğe hazır olmanın etkisiyle birey için uygun evlilik yaşları değişmektedir. Buna ek olarak, bireyin kendi düşüncesinde evliliğin uygun bulunmaması ve evliliği tercih etmemesi de etkendir.

Evlilik İnançları

Bireylerin evlilik hakkında düşüncelerini etkileyen sebepler mevcuttur. Evlilik hakkındaki düşünceler, cinsiyetler arası farklılık gösterir (Baş ve Cengiz, 2018). Örneğin, erkekler, evliliği, hayatta belirli bir düzenin var olması olarak algılarken; kadınlarda, ortak yaşam olarak şekillenebilir. Ayrıca evlilik kurumu, toplumda beklentilere de yol açabilir; evlilikte, iki cinsiyete roller atanıp bu rollere uyması beklenebilir (Kanvas, 2018). Erkeklerin evde bir düzenin olmasına; kadınların ise ortak aktivitelerde bulunmaya daha fazla önem vermeleri evlilik beklentilerinden kaynaklanabilir. Erkeğin ev düzenini yemek yapma, temizlik yapma gibi eylemler olarak atfetmesi ve bu eylemlerden kadını sorumlu tutması ise evliliğe toplumsal rollerin etkisidir.

Türkiye’de bekar bireylerle yapılan bir çalışmada, bireylerin, evlenebilecekleri bireyde aradıkları görünüş ile bireyin toplumdaki statüsü arasında ilişkili olduğu bulunmuştur (Karadaş ve Keldal, 2021). Buna ek olarak bireylerin dinî görüşleri de, evlilik hakkındaki düşüncelerini etkilemektedir (Willoughby ve ark., 2015). Ayrıca, bireylerin evliliğe yönelik tutumlarını, ebeveynlerinin birbirleriyle ilişkileri etkilemektedir (Akbaş ve ark., 2019). Bu faktörler bireyin kendi düşüncesi olabileceği gibi toplum tarafından aktarılan düşüncelerde olabilir. Örneğin eş seçiminde “sana yakışan biri olsun” gibi ifadelerin kullanılması bireyin eş seçim kriterleri üzerinde düşünmesinde etkili olabilir. Bu kriterler eş seçiminde yahut ilişkide oldukları kişilerle evlilik karar verme de etkilidir.

Damgalanmış Sultanlık: Bekarlık

Toplumda bireyler, belli yaşta bekar olduğunda, “Evlilik ne zaman?”“Neden evlenmiyorsun?”“Hayatında hiç kimse mi yok?”, “Seçici olduğun için mi evlenmiyorsun?” gibi evlilikle ilgili sorulara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla, bireyler, “evliliği tercih etmemeleri” göz ardı edilerek evlenmek için bir sorun olduğu düşüncesiyle yargılanabilir. Bunun sonucunda bekar bireyler, toplumda olumsuz algılanabilir (Tezcan, 2021). Bireyin bekar olması, ona duyulan güveni etkileyebilir ve özellikle evli kişilerin, bu bireylerle iletişim kurması azalabilir.

Bireylerde, özellikle kadınlarda, evliliğin önemli bir statü sağladığı düşüncesi mevcut olabilir. Evlilik, yaşamda olması gereken bir eylemdir ve eksiliği dâhilinde problemdir. Bu problemin nedeni, evlenmemiş bireye atfedilir. Toplum, bekar bireylere acıma duyar (Tezcan, 2021). Hatta toplumda, bireylere “uygun adaylar” bularak evliliğe teşvik edilme çabası vardır.

Sonuç olarak

Bireyin yaşam seyrinde evlilik önemli bir noktadır. Bireyin evlilik isteyip istememesi en önemli etmendir. Evliliğe hazır hissetme, hayattaki öncelikleri arasında evliliğin yer alması ve eş seçim kriterleri evlenme isteği olan bireyler için önemli konulardır. Evlilik birey için olduğu gibi toplum içinde önemlidir. Toplumsal düzenin korunması ve devamının sağlanmasında aile kurumu etkidir. Bu nedenle toplum evliliği bireyden farklı değer atfedilebilir ve evliliklerin olması için baskı oluşturabilir. Bu baskılar bireyin evlilik kararı almasında ve eş seçiminde etkilidir.

Ek Okumalar

Birlikte Yaşamanın Romantik İlişkilere Etkisi

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi: Psyche Ve Eros

Kaynakça

  • Akbaş, M. , Gökyıldız Sürücü, Ş. , Onat Köroğlu, C., & Öztürk, M.  (2019). Üniversite öğrencilerinin evlilik tutumlarını etkileyen faktörler . Cukurova Medical Journal, 4, 93-100.
  • Baş, E. & Cengiz, E. (2018). Üniversite öğrencilerinin evlilik ve aileyi anlamlandırma biçimleri: Karadeniz Teknik Üniversitesi örneği. İmgelem2(2), 5-27.
  • Çakır, S. (2012). Türkiye’de evli kadınlar ekseninde evlilik/aile algısı ve boşanma olgusu. Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi26, 75-99.
  • Erkol, M., Şahin, M., & Avcı, Ş. (2021). Toplumsal değişimin bir göstergesi olarak gençlerin evliliğe yönelik tutumları. Universal Journal of History and Culture3(1), 57-78.
  • Kanburoğlu, B. (2019). Evli kadınlarda evlilik yaşı ve evlenme biçiminin evlilik doyumu ve depresyon düzeyine olan etkisi (Master’s thesis, Işık Üniversitesi).
  • Kavas, B. (2018). Kadınlara yönelik evlilik baskısı. Journal of International Social Research11(56).
  • Keldal, G., & Karadaş, C. (2021). Eş seçiminde aranan özelliklerden güven, fiziksel çekicilik ve sosyal statünün yordayıcısı olarak evlilik inançları. Dokuz Eylul University Journal of Graduate School of Social Sciences23(3).
  • Keldal, G., & Şeker, G. (2021). Marriage or career? Young adults’ priorities in their life plans. The American Journal of Family Therapy, 1-16.
  • Kızıl Aslan, Z. & Nazlı, S. (2021). Üniversite öğrencilerinde evliliğe yönelik inançlar: bir müdahale programının etkililiği. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi8(2), 452-470.
  • Tezcan, F. (2021). Damgalanan bir yaşam tarzı olarak bekarlık. Sosyoloji Dergisi, 41-42, 81-115.
  • Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) (2021). Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA).  https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Turkiye-Aile-Yapisi-Arastirmasi-2021-45813
  • Uludağlı, N. P., & Akbaş, G. (2019). Evlilik ile çocuk sahibi olmaya ilişkin sosyal saat algısı ve evlilik doyumu. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi19(42), 183-219.
  • Uslu, L. (2012). Bir odaya sıkışmak: Büyümekle çocukluk arasında kalmak. Fe Dergi4(1), 90-101.
  • Willoughby, B. J., Hall, S. S., & Goff, S. (2015). Marriage matters but how much? Marital centrality among young adults. The Journal of psychology149(8), 796-817.
  • Yalçın, H. (2014). Evlilik uyumu ile sosyodemografik özellikler arasındaki ilişki. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 3(1), 250-261.

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörleri tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir