Friedrich Nietzsche ve Carl Jung gibi önemli filozof ve psikologlar, insanın sıradanlıktan kurtulup daha yüksek bir varlık haline gelmesi için birçok tartışmalı fikir ortaya koymuşlardır. En önemli fikirlerden biri de ‘’üstün insan’’ kavramıdır (Nietzsche, 1883). Bu yazıda, Nietzsche ve Jung’un üstün insan ve bireysellik kavramlarını ele alarak bu düşüncelerinin insan doğası, sosyal yapı ve psikolojik gelişim üzerine yansımaları incelenmiştir.
14 Şubat Sevgililer Günü için hazırladığımız bu yazımızda aşktan ve aşk üzerine yapılmış çalışmalardan bahsedeceğiz. Bu sefer yalnız insanlardaki değil, hayvanlar arasında kurulan bağı da inceledik. Tüm âlemlerde kendine yer edinmiş duygu olan “aşk”, sizinle olsun. Keyifli okumalar dileriz.
Siber zorbalık, siber taciz, siber takip gibi kavramları kapsayan “siber şiddet”; bir kişiye ve gruba dijital yollarla bilinçli şekilde olumsuz duygu, düşünce ve davranış yaşatılmasıdır.
12 saatlik teorik, 6 saat uygulamalı toplamda 18 saatlik eğitimimizde; spor psikolojisinin kuramsal ve uygulama alanlarının, gerektiğinde pratiğe dökülebilir düzeyde tanıtılması ve spor alanından kişilere, spor ve egzersizin psikolojik boyutlarının bilgisinin kazandırılması hedeflenmektedir. Lisans eğitimi kapsamında edinilemeyen spor psikolojisi bilgisinin katılımcılara kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda etik, nitelik ve bilimsellik ilkelerinin gözetilmesinin yanı sıra katılımcıların ihtiyaç duyduğu kazanımları edinebilmeleri önemsenmektedir.
Zamanının en meşhur suçlularından Clark, stockholm sendromunun literatüre katılmasına sebep olan bir soyguna bulaşır. Peki bu soygun nasıl sonuçlanmış ve neden bu kadar konuşulmuş, beraber bakalım.
15 saatlik eğitimimizde; spor psikolojisinin kuramsal ve uygulama alanlarının, gerektiğinde pratiğe dökülebilir düzeyde tanıtılması ve spor alanından kişilere, spor ve egzersizin psikolojik boyutlarının bilgisinin kazandırılması hedeflenmektedir. Lisans eğitimi kapsamında edinilemeyen spor psikolojisi bilgisinin katılımcılara kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda etik, nitelik ve bilimsellik ilkelerinin gözetilmesinin yanı sıra katılımcıların ihtiyaç duyduğu kazanımları edinebilmeleri önemsenmektedir.
Aşk, çoğunlukla birinin üzerimizdeki doğrudan etkisinin farkında olmaktır. Ancak bunun sıradanlaşması sömürücü bir sistemde kişisel çıkarları bir kenara koyup saf ilgiye duyulan özlemi akla getiriyor. Burada kendimize şunu sorabiliriz: kapitalist bir sistemin ayakları altında deforme edilen sadece doğa mı? Veya sömürüyle eş anlamlı olan toplum mu?