Erasmus Günlükleri : Madrid Yolcusu Kalmasın!

Bu yazıda, Erasmus programından yararlanarak İspanya'ya gitmek için neler yapmanız gerektiğini genel hatlarıyla açıklamayı amaçlıyorum. Gelin, Erasmus macerama birlikte bakalım!

Erasmus programından yararlanmak birçok üniversite öğrencisinin hayalidir. Başka bir ülkede, bambaşka bir kültürle tanışmak, o ülkenin insanlarıyla beraber gülüp ağlamak ve farklı bir eğitim sistemi ile eğitim görmek için mükemmel bir fırsat olarak görülür. Hayatınız bir anda tamamen değişir, kendinizi farklı bir dili konuşan insanların içinde bulursunuz. Tüm bu avantajların yanında birçok dezavantajı ve karşılaşacağınız pek çok zorluk da var. Bu yazıda, Erasmus yolculuğunun sizin için uygun olup olmadığına karar vermeniz için rehber olabilmeyi ve Erasmus programı ile İspanya’ya gitmek için neler yapmanız gerektiğini genel hatlarıyla açıklamayı amaçlıyorum.

Başvuru Süreci, Dil Sınavı ve Ülke Seçimi

Erasmus, 30’dan fazla ülkeyi kapsayan ve başvuru süreci ülkeden ülkeye, üniversiteden üniversiteye farklılık gösteren bir hareketlilik programıdır. Türkiye için konuşacak olursak, her üniversitenin farklı bir başvuru prosedürü var dememiz mümkün. Genellikle ortalamanız ve okulunuzun hazırladığı dil sınavından aldığınız puanlar toplanarak genel bir puan oluşturuluyor. Bu puan açıklandıktan sonra, ülke ve okul tercihi yapabiliyor, hibe durumunuzu öğrenebiliyorsunuz. Bazı okullarda, okul tercihi sınavdan önce de yaptırılabiliyor. Belirli bir puanın üzerinde puanı olan adaylar, Erasmus hareketlilik programına katılım sağlayabiliyor. Ancak hibe imkanı çok kısıtlı sayıda öğrenciye veriliyor.

Okulunuzun istediği şartlara uygun bir şekilde başvurunuzu yaptınız, ortalamanız hatırı sayılır derecede iyi, dil sınavından da iyi bir puan aldınız. Hibeli veya hibesiz bir şekilde, hareketlilik hakkı kazandınız ve ülke ve üniversite seçim aşamasına geldiniz. Seçiminizi yaparken nelere dikkat etmelisiniz? Bu konuda çeşitli kriterleriniz olabilir; öğrenmek istediğiniz dilin konuşulduğu bir ülke, maddi durumunuza uygun bir ülke, dünya sıralaması iyi olan bir üniversite, tarih kokan bir ülke gibi. Hepsi birbirinden değerli kriterler olsa da seçiminizi bunlara göre yapmak, hayal kırıklığı ihtimalini de beraberinde getirir.

Bu sebeple dikkat edilmesi gereken bazı durumları sıralamakta fayda var:

a. Seçtiğim üniversitede dersler hangi dilde işleniyor?

b. Seçtiğim üniversitenin, dönem başlangıç ve bitiş zamanları ne?

c. Misafir olacağım üniversitede alacağım dersler, kendi üniversitemde almak zorunda olduğum derslerle eşleşiyor mu?

d. Alacağım dersler, almam gereken kredi sayımı tamamlıyor mu?

e. Gideceğim ülkede, öğrenci konaklaması, market alışverişleri, faturalar vb. masraflar beni finansal olarak zorlar mı?

Bu soruları da hesaba kattıktan sonra, seçiminizi yapmanız için hiçbir engel kalmamış olacaktır. Seçtiğiniz üniversiteyi kendi üniversitenize bildirdikten sonra, onlar sizin isteğinizi karşı okula bildirir ve Erasmus macerasına kesin olarak attığınız ilk adım budur.

Karşı kurum, sizden ek bir başvuru süreci daha izlemenizi isteyebilir. Kendi hareketlilik dönemimi geçirdiğim Universidad Complutense de Madrid için konuşacak olursam, okulum beni aday olarak karşı kuruma bildirdikten sonra, bir başvuru süreci daha izlemem gerekti. Kişisel bilgilerim, eğitim hayatım, transkriptim, öz geçmişim ve beni “niçin” üniversitelerine kabul etmelerini istediğime dair niyet mektubum ile ufak bir prosedür daha tamamlamış olmuştum. Ancak bu süreç, Erasmus programından yararlanan birçok öğrenci için talep edilmemekte, yani okuldan okula farklılık göstermektedir. Complutense biraz uzun bir süreç izletmiş olsa da, değerlendirme kriterleri çok katı olmamakla beraber genellikle kabul almanız için pek engel olmuyor. Kendi seçeceğiniz üniversitenin bu gibi bir süreç talep edip etmediğini, öğrenim dilini, akademik takvimini, yurt durumunu, kısaca aklınıza gelen her soruyu e-posta yoluyla uluslararası ofislerine sorarak öğrenebilirsiniz.

Yoğun bir mail yazma sürecinin sizi beklediğini söylemekte fayda var, bazen bıktırsa da buna değeceğini söyleyebilirim. Gelmeden önce detaylar üzerinde durarak öğrenim anlaşmanızı (learning agreement) en iyi şekilde hazırlamak ise geldiğinizde rahat etmenize yardımcı olacaktır.

İspanya’ya Erasmus Programı ile Gitmek İçin Gerekenler: Vize, Uçak bileti, Konaklama

Yazının bu noktadan sonraki kısmı, İspanya’ya Erasmus programı ile gitmek üzerine olacak. İspanya’ya gitmeye karar verdiniz, üniversite ile ilgili süreçleri tamamladınız ve vize almanız gerekiyor. İnternette konsolosluk hangi belgeleri istiyor diye arattınız ve ne yazık ki net bir bilgi bulamadınız. Bunun sebebi ise İspanya’nın hem İstanbul hem de Ankara’da vize başvuru sürecini yürütmesi ve her iki konsolosluğun istediği belgelerin farklı olması. İstanbul Başkonsolosluğu üzerine konuşacak olursak, randevunuzu aracı firma olan BLS üzerinden alıyorsunuz, ancak BLS ile bir daha herhangi bir iletişiminiz olmuyor, yani süreci tamamen kendiniz yürütüyorsunuz (90 gün üstü hareketlilikler için). Randevu gününüz geldiğinde, götürmeniz gereken evraklar şu şekilde:

  • Vize başvuru formu
  • Öğrenci belgesi
  • Karşı kurum tarafından öğrenim başlangıç ve bitiş tarihlerinizi kapsayan kabul mektubu/ davet mektubu
  • Hibeli iseniz, okulunuz tarafından yazılmış olan hibe mektubu (Bu mektup sayesinde, başvuru ücreti de ödemiyorsunuz).
  • Konaklayacağınız adresi gösteren bir belge (booking.com üzerinden, ücretsiz iptal seçeneği olan ve ön ödemesiz bir otelde konaklayacağınıza dair bir rezervasyon oluşturabilir, vizenizi aldıktan sonra iptal edebilirsiniz. Ben 21 gün göstermiştim).
  • Yalnızca İspanyol şirketlerden olmak üzere, gideceğiniz günden döneceğiniz güne kadar kapsayan bir sağlık sigortası
  • Pasaport ve kimlik fotokopisi
  • Sponsorluk bilgileri. Eğer sponsorunuz ebeveyniniz ise, maaş bordrosu, hesap dökümü, sigorta bilgileri gerekmekte. Sponsor olacak kişinin/kişilerin yazacağı sponsorluk mektubu da yazıldığı takdirde iyi olacaktır. Ayrıca tekrar belirtmekte fayda var, hibeli iseniz hibe yazısını unutmayın.
  • Vukuatlı aile nüfus kayıt örneği ve ikametgah belgesi (e-devlet üzerinden alacağınız belgeler kabul ediliyor)

Belgeleriniz hazır, konsoloslukta randevunuz da güzel geçti. 2-3 hafta içinde sizi telefonla arayarak, vize durumunuzu konsolosluğa giderek öğrenebileceğinizi söyleyeceklerdir. Erasmus için başvuran öğrenciler, genellikle vizeden olumlu dönüş alıyorlar. Vizenizi aldıktan sonra uçak biletinizi alabilir, konaklayacağınız yeri ayarlayabilir ve hazırlıklarınıza başlayabilirsiniz. Her ne kadar tüm bunları vize almadan önce yaptığınızda çok daha uygun olacak olsa da vize çıkmama durumunda maddi bir kayıp yaşamamak adına beklemek de uygun bir seçenek.

Uçak Bileti

Türkiye-İspanya arası uçuşlar oldukça fazla, gideceğiniz tarihe uygun bir uçuş mutlaka bulacaksınızdır. Özellikle Madrid ya da Barcelona’ya gidecekseniz oldukça şanslı olduğunuzu söyleyebilirim. Diğer şehirlere ulaşım biraz daha güç diye biliyorum. Madrid için konuşacak olursak, Türk Hava Yolları ya da Pegasus ile uçabilirsiniz; yalnız Türk Hava Yolları, yalnızca İstanbul Havalimanı’nı kullanıyor. Havalimanına, Havaist isimli araçlar ile ya da aracınızla ulaşmanız mümkün, ancak ne yazık ki gidiş yolu biraz zor. Eğer yükünüz 20 kilogramın üzerindeyse, THY’nin öğrenci bileti fırsatından yararlanmanızı tavsiye ederim. Ek bir ücret ödemeden 40 kilograma kadar yük götürebilirsiniz. Ancak valiz ölçülerine, ne kadar yük taşıyacak gücünüz olduğuna ve bilet fiyatına dikkat etmeniz gerekiyor.

Konaklama

Ev bulma konusu, ne yazık ki uçak bileti almak kadar basit değil. Eğer okulunuzun bir yurdu varsa ve bu yurt erasmus öğrencilerine açıksa, işiniz çok zor olmayacaktır. Ancak yurt fiyatları, özellikle Madrid ve Barselona gibi büyük şehirlerde oldukça pahalı. Bu sebepten ötürü pek çok İspanyol öğrenci gibi, paylaşımlı apartman dairelerine yönelebilirsiniz. Bu konuda dikkat etmeniz gereken çok fazla nokta bulunmakta. Birçok ilan, dolandırıcılık amacıyla kullanılıyor. Öğrencilerin en çok tercih ettiği, İspanya için konuşacak olursak “Idealista” isimli bir site, Türkiye’deki sahibinden.com ile çok benziyor. Ancak Idealista’da da güvenlik ve dolandırılmama açısından alınan bir önlem yok; bu sebeple iletişime geçtiğiniz ev sahibinden görüntülü görüşme ile evi gezdirmesini isteyebilir, depozito ve kira ödemesini geldikten sonra yapmanızın sizin için daha iyi olacağını belirtebilir veya birkaç günlük bir otel rezervasyonu yaptırarak evinizi/kiralayacağınız odayı gittikten sonra bulabilirsiniz.

Oda kiralama sürecimde birçok kişiyle iletişime geçmiş, uzunca piyasa araştırması yapmıştım, en sonunda tuttuğum odayı ise günlerce baktığım siteler yerine, okulun resmi olmayan bir instagram sayfasından buldum. Sizin gibi Erasmus yapacak olan veya herhangi bir değişim programına katılacak olan öğrenciler, genellikle odalarını bu gibi platformlarda kiraya veriyorlar. Pek çok kişinin aklına gelmeyen bu yöntem, özellikle çok yüksek bir kira ücreti ödemek istemiyorsanız gayet iyi bir seçenek.

Madrid’e Erasmus ile Gitmenin Avantaj ve Dezavantajları

Şu ana dek hep genel olarak Erasmus ve İspanya’da Erasmus üzerine konuştuk ancak kişisel deneyimlerimi şehir bazında da sunarak anlatmak istiyorum. Madrid, gerçekten büyüleyici bir şehir; her şeyden önce ülkenin başkenti ve her zaman yapacak bir aktivite mevcut. Ancak her yerde olduğu gibi, buranın da iyi ve kötü yönleri var. Ben bu yönleri bir hareketlilik öğrencisi olarak ele almak istiyorum.

Avantajları:
  • Şehrin her bir yanı adeta geçmişe açılan bir pencere, buram buram tarih kokuyor.  
  • Eğlenmeyi seviyorsanız mutlaka size uygun bir şeyler bulacaksınız.
  • Benim gözlemlediğim kadarıyla halk eğitime verilen önem büyük ve halk genellikle eğitimli insanlardan oluşuyor.
  • Müzik ve sanata kesinlikle doyacaksınız.
  • Öğrenci kartınız varsa çoğu müzeye giriş ücretsiz.
  • Belki garip bir avantaj olacak ama musluk suyu içebiliyorsunuz; su gerçekten çok temiz.
  • İnsanlar genellikle iletişime açık. Bu sebeple tanışmak ve arkadaş olmak birçok kültüre kıyasla çok daha basit.
  • İspanyolca, öğrenmesi birçok dile göre daha kolay bir dil. Buradayken kendinizi biraz zorlarsanız, döndüğünüzde bu dilde ilerleme kaydetmiş olabilirsiniz.
Dezavantajları:
  • İngilizce konuşan fazla insan yok. Konuşanlar da çok üst düzey bir İngilizce bilmiyor. Yine de bir şekilde iletişim kuruyorsunuz.
  • Kiralar çok pahalı, genel anlamda yaşam pek ucuz değil. Sadece hibe ile geçinme gibi bir planınız var ise, ne yazık ki mümkün değil.  
  • Birçok süreç yavaş işliyor. Bu durum özellikle İstanbul ya da Ankara gibi şehirlerden geldiyseniz başlangıçta sizi epey zorlayacaktır. Ancak bu düzene alışırsanız sizin için hayat daha keyifli hale gelecektir.
  • Dışarıda yeme-içme konusu biraz karışık, genellikle fiyatlar tıpkı normal yaşam giderleri gibi biraz yüksek. Ancak uygun fiyatlı yerler de bulabilirsiniz.
  • Öğlenleri çoğu yer açık değil, genellikle 12.00 ile 15.00 arası çoğu yer kapalı. Restoranlar Türkiye’dekinin aksine sürekli olarak açık olmayabiliyor. Bankalar da genellikle öğlen 14.00’da tamamen kapanıyor.
  • Üniversitelerde gerçek bir ders yükü var. Genellikle dönem boyunca yapılan bireysel ödevler, grup ödevleri ve bir adet de final sınavı oluyor. Erasmus yapıyor olsanız da derslerden geçmek istiyorsanız bol ödev yapmaya hazır olmanızı tavsiye ederim.

Şimdilik bu kadar, bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

Ek Okumalar

Erasmus: Dersler-Konaklama-Gezi Planı-Avantaj/Dezavantaj

Erasmus: Başvuru ve Yolculuktan Önceki Süreç

Mitlerle dolu bir konu: Yurt dışında staj yapmak

*Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Şevval Kınay tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.


İstanbul'da yaşıyorum ve İstinye Üniversitesi'nde psikoloji lisans öğrencisiyim. Öğrenmeyi, okumayı ve yazmayı seviyorum.

Bir yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir