Sayın Takipçilerimiz,
21.07.2020 tarihinde ön bilgi amaçlı paylaşıldığı ilan edilen kontenjanlar (500+700) ve yürütülen kamuoyu kampanyasına ilişkin görüşlerimiz sabittir. 2017 yılından bugüne dek, üstlendiğimiz yayıncılık anlayışının yanı sıra sorumluluk duyduğumuz konularda kitlemizi tepkiye çağırmak toplumsal görevimizdir.
Yetkili ve bu karardan sorumlu kurum ve kişilerin kayıtsızlığı bizleri asla yıldırmamalıdır. Türk Psikologlar Derneği ve tüm psikoloji alanı mensuplarınca günlerdir yürütülen güçlü mücadele akıllardan çıkmamalıdır. Amacımızın toplumsal refah ve sağlıklı bir geleceğin temini olduğunu anımsayarak sesimizi duyurmayı sürdürmeliyiz.
Ruh sağlığını gözeten bir yasa yok.
Psikologların bir meslek yasası yok.
Açık öğretimde psikoloji eğitimi olanaksızdır ve sahte psikologların önünü açan tehlikeli bir girişimdir.
Doğruyu söylemek ve eyleme geçmek, çabalarımızın meyvesini aramanın yanı sıra bizlerin etik anlayışı ve erdemli duruşuyla ilgilidir. Kuşkusuz ki, verilen mücadelenin yankıları devlet organlarında ve kamuoyunda duyulmuştur. Kayıtsızlık ve hatada diretmek pasif agresif bir tepkidir. Bizler ortadaki kritik hatayı ve olası tehlikeleri gür sesimizle, inatla ve yılmadan söyleyeceğiz çünkü bizim gerekçelerimiz var.
Yasal sürecin hakkaniyetle yürütülmesi ve birtakım popülist niyetlere kurban edilmemesi en büyük temennimizdir. Herkesi yasal sürecin takipçisi olmaya, gerekli eylem çağrılarına tam katılım göstermeye ve asla pes etmemeye çağırıyoruz.
psikoloji ağı