Dil, yalnızca duygularımızı ifade etmenin değil, onları inşa etmenin de bir yoludur. Kullandığımız sözcükler, yaşadığımız deneyimlerin nasıl algılandığını ve hissedildiğini doğrudan etkiler.
Dil ve Duyguların İnşası
Psikolojik inşacı yaklaşıma göre, duygular biyolojik temelli “çekirdek duyumların” dil ve kavramsal bilgilerle yorumlanması sonucu ortaya çıkar. Örneğin, kalp çarpıntısı ve terleme gibi belirsiz bedensel duyumlar, “korku” ya da “öfke” kelimeleri aracılığıyla anlam kazanır (Lindquist, 2017).
Nörogörüntüleme araştırmaları duygu sözcüklerinin kullanıldığı durumlarda beynin anlamsal işlemleme bölgelerinin (örneğin ventrolateral prefrontal korteks) daha aktif olduğunu, sözcüklerin kullanılmadığı durumlarda ise amigdala gibi belirsizlikle ilişkili bölgelerin devreye girdiğini göstermiştir (Brooks ve ark., 2017). Bu bulgu dilin yalnızca duyguları adlandırmadığını, aynı zamanda onların sinirsel temsilini değiştirdiğini ortaya koyar.
Türkçede Duygu Sözcükleri
Türkçede yapılan psikodilbilimsel çalışmalar, doğrudan duyguları adlandıran kelimelerin (“sevinç”, “kaygı”) daha hızlı işlenirken, yalnızca duyguları çağrıştıran kelimelerin (“savaş”, “düğün”) daha uzun sürede işlendiğini göstermiştir. Buna ek olarak, olumlu sözcüklerin olumsuz sözcüklere göre daha hızlı tanındığı bulunmuştur (Mergen, 2024).
Günlük Hayatta Dilin Gücü
Dilin bu kurucu rolü günlük yaşama da yansır. “Ben asla mutlu olamıyorum” ifadesi duygusal deneyimi katı ve çaresiz bir çerçeveye sokarken, “Bazen mutlu hissetmiyorum” ifadesi daha esnek bir yorum sunar. Böylece dil, duyguların hem yoğunluğunu artırabilir hem de onları düzenleyici bir araç haline gelebilir (Lindquist, 2017).
Dil, duyguları sadece yansıtan bir ayna değil, onları şekillendiren bir araçtır. Kullandığımız sözcükler, duygularımızın yoğunluğunu, anlamını ve hatta çözüm yollarımızı belirler.
Ek Okumalar
Duygular Müttefikimiz Olabilir: Duygu Odaklı Terapi (DOT)
Ben Böyle Hissettiğimi Bilmiyordum – Duygu Odaklı Terapi (DOT)
KAYNAKÇA
Brooks, J., Freeman, J., & Lindquist, K. (2017). Neural mechanisms of emotion: The role of language in shaping affective experiences. Journal of Affective Neuroscience, 12(3), 145–160.
Lindquist, K. A. (2017). The psychology of emotion: From brain to behavior. New York, NY: Guilford Press.
Mergen, B. (2024). Türkçede duygusal sözcüklerin işlenme hızları: Psikodilbilimsel bir inceleme. İstanbul Üniversitesi Psikoloji Dergisi, 41(2), 87–102.
Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Emine Yıldırım tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.

