Aslında bu oyunun tek bir kazananı var: kazancı insanın zaafında bulan bir sistem.
Kumar artık sadece kumar masalarında değil ceplerimizde. Video slot oyunları (sweet bonanza), sanal poker, spor bahisleri ve totalizatör hatta kumar unsurları içeren reklamlar ve video oyunları (aviator). Artık hepsi birkaç dokunuş uzağımızda. Kumar, dijital çağda cebimize sığan bir bağımlılığa dönüştü.
KUMAR BAĞIMLILIĞI NEDİR?
Basit bir tanım olarak kumar bağımlılığı, kişinin ödülün belirsiz bir beklentisi uğruna, parasını ve zamanını (yani bir bedeli kabul etmek) riske atmasını ifade eder (Geniş & Aksu, 2020).
Gittikçe yaygınlaşan bir davranışsal bağımlılıktır olan kumar bağımlılığının başlangıç yaşı ise madde ergenlik ve genç erişkinlik dönemleri olarak kabul edilir. Zamanla kişi aynı tatmini sağlamak için daha fazla kumar oynama ihtiyacı duyar; bu da tolerans artışıyla kendini gösterir (Shon,2023). Yani bırakılmaya çalışıldığında diğer davranışsal bağımlılık türleri gibi aşerme isteği ortaya çıkacaktır.
DSM-5 kumar bağımlılığını 9 kriter ile tanılar:
- Düzensiz kumar oynamak
- Düzensiz, tekrarlayan kumar oynamak
- Kumarla ilgili sürekli düşünceler (önceki oyunlar, para bulma yolları vb.)
- Aynı heyecanı hissetmek için daha fazla para harcamak (tolerans)
- Kumar oynamayı durdurmak için başarısız girişimler
- Oyun oynamadığında huzursuzluk, sinirlilik (yoksunluk belirtileri)
- Sıkıntı, çaresizlik, suçluluk anlarında kumar oynamak
- Kumar oynadığını gizlemek için yalan söylemek
- Kayıpları “telafi etmek” amacıyla yeniden kumar oynamak
- Kumar yüzünden iş, eğitim veya ilişkilerde kayıplar yaşamak
KUMAR BEYNİ NASIL ETKİLİYOR?
Kumar bağımlılığı, beynin ödül ve kontrol bölgelerinde (özellikle ventral striatum, prefrontal korteks, amigdala, hipokampüs) işlevsel ve yapısal farklılıklarla ilişkilidir (Çakmak & Tamam, 2018).
Bu değişiklikler dürtüsellik, karar verme ve stresle baş etme sorunlarına yol açabilir. Beyin, kazanma olasılığı düşük olsa bile “ödül beklentisini ” sürdürür; bu da bağımlılığın sürmesini açıklar.
KONTROL İLLÜZYONU
İnsanlar çoğu zaman tesadüfi olayları kontrol edebildikleri yanılgısına düşebilirler. Goffman (1967) ve Henslin (1967) insanları inceledikleri oyunlarda, zarları atış şeklinin (yumuşak, hızlı, yavaş vb.)sonuçları etkileyeceğine inandıkları gözlemlenmiş. Çaba ve konsantrasyonun bir şans oyununda sonuç vereceğine inanmışlardı. Hatta kişilerin bahis yaparken de her zaman en fazla kontrole sahip gibi görünen kişiye bahis yaptıkları görülmüş.
Oyuncuların “çaba ” ve “konsantrasyonla ” şans oyunlarını etkileyebileceklerini düşünmeleri, kumar davranışını mantıklı hale getirir. Bu inanç, “beceri yanılsaması ” olarak adlandırılır ve bağımlılığın sürmesinde güçlü bir bilişsel hatadır.
RİSK GRUPLARI
Kumar bağımlılığı için en riskli dönem ergenlik ve genç yetişkinliktir. Smith ve arkadaşları (2021), 12–18 yaş arası gençlerin yaklaşık üçte ikisinin son bir yıl içinde kumar oynadığını veya kumar benzeri oyunlarla etkileşime girdiğini göstermiştir.
Erken yaşta kolay yoldan zengin olma fantezisi, özendirme ve erişilebilirlik, bağımlılığın temel tetikleyicileridir. Düşük eğitim seviyesi, dürtüsellik, çevresel faktörler ve psikopatoloji varlığı diğer risk etmenleri arasında yer alır.
KUMAR BAĞIMLILIĞINDA İNTİHAR
Son yıllardaki çalışmalar, kumar bozukluğu tanısı alan bireylerde intihar nedeniyle ölüm riskinin genel nüfusa göre yaklaşık 5 kat fazla olduğunu göstermektedir (Geniş & Aksu, 2020). Kumar bozukluğu olan bireylerde intihar düşüncesi sadece kumarla değil, kumarla birlikte gelen psikolojik sorunlarla (depresyon, anksiyete ve diğer bağımlılıklar) da güçlü biçimde bağlantılı olduğu düşünülmektedir. İntihar kaynaklı ölüm oranlarında ise depresyon varlığı anlamlı belirleyici olarak saptanmıştır (Geniş & Aksu, 2020). Özellikle kumara genç yaşta başlamak, yüksek bir psikolojik sıkıntı yükünü kişinin omzuna yüklemekte; çaresizlik ve umutsuzluk duygularını besleyebiliyor.
TEDAVİ VE DESTEK
Psikoterapi
- Bilişsel Davranışçı Terapi ile irrasyonel düşünce ve inançları belirleyip değiştirmeyi hedefler.
- Motivasyonel görüşmeler sayesinde değişim isteğini güçlendirilir.
- Kumar sıklığını, mali kayıpları ve davranış şiddetini azaltmada etkilidir.
Kendi Kendine Yardım Programları
- Sosyal destek grupları (örneğin Gamblers Anonymous)
- Kumar davranışı üzerindeki kontrol kaybının kabulü
- Deneyim paylaşımı ve yeni başa çıkma stratejileri geliştirme
- Psikoterapiyle birleştirildiğinde tedavi başarısını artırır.
Farkındalık ve Sürdürülebilir Değişim
- Bireysel motivasyon, destek ağı ve stratejik farkındalık tedavinin temelidir.
- Nüksü önleme, tetikleyici durumların tanınması ve duygusal düzenleme becerilerinin geliştirilmesi önemlidir.
EK OKUMALAR
KAYNAKÇA
Geniş, B., & Aksu, H. (2020). İntihar girişimi ile acil servise başvuran kumar bağımlılığı olgusu [A case of gambling addiction applying to the emergency department with a suicide attempt]. Bağımlılık Dergisi (Journal of Dependence), 21(1), 92–98.
Sohn, E. (2023, Temmuz). Kumar beyni nasıl etkiliyor ve kimler bağımlılığa karşı en savunmasız? [How gambling affects the brain and who is most vulnerable to addiction]. Monitor on Psychology, 54(5), 62.
Smith, A., Poon, C., Jones, G., Thawer, Z., ve McCreary Centre Society. (2021). Understanding the odds: Gambling among BC youth aged 12–18 [Olasılıkları anlamak: 12–18 yaş arası Britanya Kolumbiyası gençlerinde kumar]. McCreary Centre Society.
Çakmak, S., & Tamam, L. (2018). Kumar oynama bozukluğu: Genel bir bakış. Bağımlılık Dergisi – Journal of Dependence, 19(3), 78-97.
Bu yazı Psikoloji Ağı editörlerinden Nil Polat tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlenmiştir.

